Günümüzde gelişen sanayi ile birlikte, hızlı nüfus artışı ve şehirleşme ülkemizin birçok şehrinde olduğu gibi Kastamonu'da da hava kirliliği sorununu ortaya çıkarmıştır. Özellikle büyük şehirlerin sorunu olarak görülen hava kirliliği, bugün küçük şehirlerimizi de tehdit eder duruma gelmiştir. Hava kirliliği esas olarak her ne kadar insanın yapmış olduğu beşeri ve ekonomik faaliyetler sonucunda ortaya çıkan bir durum olsa da, coğrafi çevre şartlarının da hava kirliliği üzerine etkileri bulunmaktadır. Bu açıdan şehirlerin bulundukları yerlerin topografik ve klimatik özellikleri hava kirliliğini doğrudan etkilemektedir. Bilindiği gibi tarihi süreç içerisinde şehirlerin kuruluş yerlerinin seçiminde öncelikli olarak güvenlik, ticaret, ulaşım ve tarım imkanları gibi bazı faktörler göz önünde tutulmuştur. Ancak zamanla şehirlerin kuruluş fonksiyonları değişmiş ve buralar hızlı bir nüfus artışına maruz kalmıştır. Bu duruma bağlı olarak şehirler, kuruldukları nüvelerinin etrafında ileride yaşanacak olan çevre sorunlarına zemin oluşturacak bir şekilde yeni yerleşim kuşakları ve ekonomik faaliyet alanları oluşturarak büyümüşlerdir. Araştırmamıza konu olan Kastamonu Şehri, fonksiyon özelliğinin değişmesiyle birlikte kurulduğu tepe üzerinden vadi içerisine inerek, zamanla vadi boyunca gelişmek zorunda kalmıştır. Böylece şehrin yerleştiği vadinin topografik ve klimatik özellikleri, kirli havanın şehirden uzaklaştırılmasını engelleyerek şehir üzerindeki hava kirliliğinin etkisini arttırmıştır. Kastamonu Şehri Gökırmak Nehri'nin bir kolu olan Karaçomak Vadisi'nin her iki yamacı boyunca dar bir şerit halinde güney-kuzey istikametinde uzanmaktadır. Şehrin bu topografik yapısına bağlı olarak, yerleşime imkan sağlayan vadi tabanında meskenler ve sanayi tesisleri adeta iç içe geçmiş, ilk kurulan sanayi sitesi dahi şehrin orta yerinde kalmıştır. Yerleşim alanının bu derece kısıtlı olması binaları dikey yönde yükselmeye zorlamış, böylece yükselen binalarda, vadi boyunca esen rüzgarı engelleyerek şehirdeki hava kirliliğinin uzaklaşmasını engellemiştir. Bununla birlikte şehrin ana rüzgar yönü istikametinde yerleşmiş olan fabrikalardan çıkan gazlar, rüzgarın etkisiyle taşınarak adeta şehrin üzerine çökmekte ve bazı günlerde yaşanan inversiyon etkisiyle kirli hava uzunca bir süre şehri terk etmemektedir. Bu çalışmada Kastamonu Şehri örneği verilerek şehirlerin yerleştikleri yerlerin topografik ve klimatik özelliklerinin hava kirliliğine olan etkisi, hava kirliliğinin beşeri ve ekonomik sebepleri ile birlikte araştırılmıştır. Böylece elde edilen bilgiler ışığında, şehirlerde ileriye dönük gelişim planları yapılırken, coğrafi çevre koşullarına uygun planlamalar yapmanın, hava kirliliğinin önlenmesi açısından önemi üzerinde durulmuştur.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 29 Aralık 2010 |
Gönderilme Tarihi | 29 Aralık 2010 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2009 Sayı: 18 - İstanbul Üniversitesi Coğrafya Dergisi |