This article examines how Orhan Pamuk addresses the food scenes where the Istanbul bourgeoisie are staged in his narratives and what these scenes represent in terms of Turkish modernization. The article begins with a discussion of the difficulties in defining the bourgeoisie and the polysemic structure of the concept. Next the article discusses the central position of everydayness in modern literature and how the eating scenes can be considered as ‘fillers’ in this context as defined by Moretti. Later on, this article analyzes Orhan Pamuk’s novels, especially Masumiyet Müzesi [Museum of Innocence], Sessiz Ev [House of Silence], and Cevdet Bey ve Oğulları [Cevdet Bey and His Sons] as well as his autobiographic narratives such as İstanbul: Hatıralar ve Şehir [Istanbul: Memories and the City] and Manzaradan Parçalar [Fragments of the Landscape] through a deep reading on the axis of food scenes. The article examines the actual content of these scenes as well as the various meanings that have been constructed around them with regard to class, gender, modernity, and tradition. As a result of this investigation, the eating habits of the bourgeoisie in Orhan Pamuk’s narratives can primarily be said to have a close relationship with the historically and socially constructed set of meanings. However, these narratives at the same time also emphasize food and eating to have universal and timeless meanings beyond the historical and social contexts.
Bu makalede Orhan Pamuk anlatılarında, İstanbullu burjuvazinin yer aldığı yeme içme sahnelerinin nasıl ele alındığı ve bu sahnelerin Türkiye modernleşmesi açısından ne temsil ettikleri ele alınmıştır. Makale burjuvaziyi tanımlamanın zorlukları ve kavramın çok anlamlı yapısı üzerine bir tartışma ile başlar. Ardından gündelikliğin modern edebiyattaki merkezî konumu ve bu bağlamda, yeme-içme sahnelerinin, Moretti’nin tanımladığı hali ile ‘dolgular’ kavramı etrafında ele alınabileceği tartışılır. Daha sonra Orhan Pamuk’un özellikle Masumiyet Müzesi, ayrıca Sessiz Ev ve Cevdet Bey ve Oğulları romanları ile Manzara’dan Parçalar, İstanbul: Hatıralar ve Şehir gibi otobiyografik anlatıları yeme-içme sahneleri ekseninde derinlemesine bir okuma ile analiz edilmiştir. Bu sahnelerin hem olgusal içeriği; hem de sınıf, kadınlık ve erkeklik, modernlik ve geleneksellik açısından, bu sahneler vasıtasıyla inşa edilen çeşitli anlamlar incelenmiştir. Bu inceleme sonucunda, birincil olarak, Orhan Pamuk anlatılarında burjuvazinin yeme-içme alşıkanlıklarının tarihsel ve toplumsal olarak inşa edilmiş büyük anlam kümeleriyle sıkı bağlantı içinde olduğu söylenebilir. Ancak aynı zamanda bu anlatılar, gıdanın ve yeme-içmenin tarihsel ve toplumsal bağlamın ötesinde, evrensel ve zamanüstü anlamlar içerdiğini de vurgularlar.
Orhan Pamuk Türkçe Roman Yeme-İçme Sahneleri Burjuvazi Modernite
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Sosyoloji |
Bölüm | ARAŞTIRMA MAKALELERİ |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 23 Temmuz 2020 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2020 Cilt: 40 Sayı: 1 |