Öz
İnsanların yaşamları boyunca pek çok uyarana maruz kalması, zihinde duyular aracılığıyla işlenebilen veriler meydana getirmesine sebep olmaktadır. Bu süreç neticesinde çevresel ve kültürel faktörlerin etkisiyle birey kendine ait bir tepki oluşturmaktadır. Yaşam içerisinde bireylerin tepkilerinde meydana gelen farklılaşma, beraberinde algıların yönlendirilebilir olduğunu göstermektedir. Tarihte pek çok örneği bulunan algı yönetimi, özellikle çağımızda artan algıların yönetilmesi, yönlendirilmesi, istenilen hedefe dönük uyarılması için pek çok çalışmaların yapıldığı görülmektedir. Bu çalışmanın konusu algı yönetimini Kur’an’da ifk hadisesi bağlamında bilimsel açıdan ele almaktır. Çalışmanın temel amacı algı yönetimini bilimsel kaynaklar çerçevesinde ele alarak ifk hadisesi bağlamında Kur’ânî boyutlarını a) amacın gizlenmesi, b) etkili bir taşıyıcı bulmak, c) bilgiyi işlemden geçirmek ve d) akla değil duygulara hitap etmek başlıkları altında incelemektir. Çalışmada anlayıcı yaklaşım yöntemiyle tarihsel dökümantasyon incelemeleri yapılmıştır. Sonuç olarak, Kur’ân, algıların yönlendirilebildiğini bazı ilkeleri hatırlatarak, Müslümanların toplumsal algılara teslim olmadan işletmesi gereken mekanizmalara da dikkat çekmektedir. Toplumsal olarak kendi menfaatlerini öne alan farklı grupların gelecekte de olacağı dikkate alındığında ifk hadisesinde kurgulanan algı yönetme olgusunun iyi anlaşılmasının Müslümanlar tarafından önemli olduğu görülmektedir. Sosyolojik olarak bakıldığında algıların yönlendirilebilir olması beraberinde meydana gelen bilgi birikiminin toplumsal gerçekliğin oluşmasına önemli bir katkı sağlayabileceği anlaşılmaktadır.