İletişim ediminde genel bir eğilim olmakla birlikte özellikle de iletişim uzmanlarının icra ettiği meslekler düşünüldüğünde nihai amaç hedef kitleyi ikna etmektir. Bu doğrultuda izlenen stratejilerden bir tanesi insan psikolojisinin zaaflarını suistimal eden irrasyonel teknikler kullanmaya dayanır. İknada bu tarzın aldatıcı ve manipülatif olmasıyla birlikte çoğunlukla tek taraflı çıkar gözettiğinden etik bakımından problemlidir. Diğer taraftan muhatabın aklına seslenen, neden sonuç ilişkisini kurmaya çalışan rasyonel bir ikna edicilikten söz edilebilir. Bu alan bilim tarihinde ikna araştırmalarının hiç kuşkusuz en kadim entelektüel çıktıları olan mantık ve argümantasyon gibi çalışmaları bünyesinde barındırır. Aristoteles’ten yakın geçmişe değin bilimsel anlamda egemen bir teori olarak klasik mantık anlayışı informel mantıkçılar tarafından sarsılmıştır. Aristoteles mantığının biçimselliği ve geçerlilik anlayışına yönelik eleştirilerle birlikte gündelik konuşmaların argümantatif analizine elverişli bir yapı arayışı 20. yüzyılın ikinci yarısından itibaren özellikle Avrupa’da birçok argümantasyon teorisinin gelişimine önayak olmuştur. Genel olarak informel mantık yaklaşımı ve argüman oluşturmaya yönelik yeni modellerin en belirgin özelliği eskisine göre daha az karmaşık olması ve uygulamalı yönünün kuvvetli oluşudur. Gündelik konuşmalardan meclis tutanaklarına, medya içeriklerinden reklam filmlerinin analizine varıncaya dek geniş bir yelpazede argüman analizine imkân veriyor olması özellikle medya ve iletişim çalışmaları açısından değerli bulunmaktadır. Bu durum özellikle günümüz medya düzeninin manipülatif yapısını ortaya koymak ve yükselen irrasyonaliteye karşı bilimsel ve aynı zamanda rasyonel bir cephe oluşturmak adına stratejik öneme sahiptir. Buradan hareketle bu makalede Stephen Toulmin’in argümantasyon teorisi rasyonel ikna edicilik çerçevesinde ele alınmaktadır. Çalışmanın amacı Türkçe literatürde oldukça kısıtlı olan argümantasyon araştırmalarına ikna edici iletişim kapsamında mütevazı sayılabilecek teorik bir katkı sağlamaktır.
Stephen Toulmin Argüman Argümantasyon Rasyonel İkna Edicilik İnformel Mantık.
While there is a general tendency in the act of communication, especially when considering the professions practiced by communication experts, the ultimate goal is to persuade the audience. One of the strategies followed in this regard relies on using non-rational techniques that exploit the weaknesses of human psychology. This style of persuasion is ethically problematic, as it is deceptive and manipulative, and often serves one-sided interests. On the other hand, a rational persuasiveness can be discussed, which appeals to the mind of the interlocutor and attempts to establish a cause-effect relationship. This field undoubtedly includes studies such as logic and argumentation, which are the oldest intellectual outputs of persuasion research in the history of science. The classical understanding of logic as a dominant theory in scientific terms from Aristotle to the recent past was shaken by informal logicians. The search for a structure suitable for the argumentative analysis of everyday conversations, along with criticisms of the formality and validity of Aristotelian logic, led to the development of many argumentation theories, especially in Europe, since the second half of the 20th century. In general, the most distinctive feature of the informal logic approach and new models for argument formation is that they are less complex than the old ones and have a strong applied aspect. It is especially valuable for media and communication studies as it enables the analysis of a wide range of arguments, from daily conversations to parliamentary reports, from media content to the analysis of commercials. This situation is of strategic importance, especially in terms of revealing the manipulative structure of today's media order and creating a scientific and at the same time rational front against rising irrationality. In this article, Stephen Toulmin's theory of argumentation is discussed within the framework of rational persuasiveness. The aim of the study is to provide a theoretical contribution to persuasive communication within the context of argumentation research, which is quite limited in the Turkish literature.
Stephen Toulmin Argument Argumentation Rational Persuasiveness Informal Logic.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | İletişim ve Medya Çalışmaları (Diğer) |
Bölüm | Araştırma Makaleleri |
Yazarlar | |
Erken Görünüm Tarihi | 30 Eylül 2025 |
Yayımlanma Tarihi | 30 Eylül 2025 |
Gönderilme Tarihi | 8 Mart 2025 |
Kabul Tarihi | 21 Mayıs 2025 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2025 Cilt: 5 Sayı: 2 |
This work is licensed under a Creative Commons Attribution-NonCommercial 4.0 International License.