Objective: The aim of this study is to examine the effect of the new coronavirus outbreak on the anxiety and quality of life of society.
Methods: The sample of this descriptive study consisted of 335 individuals between the ages of 18 and 85, living in various provinces of Turkey. A personal information form was used to collect
descriptive data, the coronavirus anxiety scale was used to determine the level of anxiety, and the short form of quality of life scale was used to measure the quality of life. The data of the research were collected through Google forms between June 1 and August 1, 2020. For the evaluation of the data, descriptive statistics, one-way analysis of variance, Student’s t test, and Pearson correlation test were used.
Results: A total of 55% of the participants were between the ages of 18 and 24, 68% were women, 75% were university graduates, and 88% had no chronic disease. According to the study findings,
the physical and mental health score averages of the participants, which are the subgroup of quality of life, were determined to be low (physical: 14.91 ± 2.07 and mental: 15.55 ± 3.91), while
their anxiety levels were high (16.35 ± 2.92). It has been determined that there is a relationship between quality of life and anxiety levels and age, gender, educational status, and healthy lifestyle behaviors and that there was a statistically significant negative correlation between the subdimensions of quality of life and the level of anxiety (P < .05).
Conclusion: The anxiety levels of society are determined to be high and the quality of life is determined to be low due to the new coronavirus. Demographic characteristics such as age, gender, and occupation have been found to have an impact on anxiety and quality of life and that studies should be conducted to increase the quality of life and strengthen social support resources, taking these factors into consideration in the future.
Amaç: Bu çalışmanın amacı, yeni koronavirüs salgınının toplumun kaygı ve yaşam kalitesi düzeyine etkisinin incelenmesidir.
Yöntemler: Tanımlayıcı tipteki bu çalışmanın örneklemini Türkiye’nin çeşitli illerinde yaşayan 18-85 yaş aralığındaki 335 birey oluşturmuştur. Tanımlayıcı verilerin toplanmasında kişisel bilgi formu, kaygı düzeyinin belirlenmesinde koronavirüs kaygı ölçeği (KKÖ) ve yaşam kalitesinin ölçülmesinde yaşam kalitesi ölçeği kısa formu (SF-12) kullanılmıştır. Araştırmanın verileri 1 Haziran-1 Ağustos 2020 tarihleri arasında Google forms aracılığıyla toplanmıştır. Verilerin değerlendirilmesinde; tanımlayıcı istatistikler, tek yönlü ANOVA, Student t testi ve Pearson korelasyon testi kullanılmıştır.
Bulgular: Katılımcıların %55’inin 18-24 yaş aralığında, %68’inin kadın, %75’inin üniversite mezunu ve %88’inin kronik hastalığının bulunmadığı belirlenmiştir. Çalışma bulgularına göre katılımcıların
yaşam kalitesi alt grubu olan fiziksel ve mental sağlık puan ortalamalarının düşük (fiziksel: 14,91 ± 2,07 ve mental: 15,55 ± 3,91), kaygı düzeylerinin ise yüksek olduğu (16,35 ± 2,92) belirlenmiştir.
Yaşam kalitesi ve kaygı düzeyleri ile yaş, cinsiyet, eğitim durumu ve sağlıklı yaşam biçimi davranışları arasında ilişki olduğu belirlenmiştir. Yaşam kalitesi alt boyutları ile kaygı düzeyi arasında
negatif yönde istatistiksel olarak anlamlı bir ilişki olduğu belirlenmiştir (P < ,05).
Sonuç: Yeni koronavirüs nedeniyle toplumun kaygı düzeylerinin yüksek, yaşam kalitesinin ise düşük olduğu belirlenmiştir. Yaş, cinsiyet ve meslek gibi demografik özelliklerin kaygı ve yaşam
kalitesi üzerinde etkili olduğu, gelecekte bu faktörler göz önünde bulundurularak yaşam kalitesini yükselten ve sosyal destek kaynaklarının güçlendirilmesi yönünde çalışmaların yapılması
önerilmektedir.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Hemşirelik, Sağlık Kurumları Yönetimi |
Bölüm | Araştırma Makaleleri |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 30 Haziran 2022 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2022 |