Kavramsal çözümlemesi ve psikolojik durumla bağlantısı bir tarafa koyulacak olursa, intihar yaşam pratikleriyle de ilişkili bir eylem olarak karşımıza çıkmaktadır. Bu demektir ki, bütün intiharlar, eyleme konu olan kişinin ruhsal durumuyla ilgili değildir. İntihar eden herkesin sıkıntılı bir ruhsal durumu olmayabilir ve bazıları birtakım dış etmenlerin onları soktuğu zorlayıcı durumlar karşısında bu eyleme yönelmek durumunda kalabilir. Kişisel sapmalar ya da yatkınlıklar ya da davranış bozuklukları neticesinde gerçekleşen intiharlar bir tarafa koyulur ve geri kalan intihar eylemleri göz önünde bulundurulursa, dikkatimizi toplumsal ve yönetimsel etmenlere çevirmek durumunda kalırız. Çünkü bu tarz intiharların bazı toplumlarda ve bazı yönetim usullerinde daha fazla görülmesi söz konusudur. Buradan yola çıkarak, bu durumu tetikleyen toplumlar ve yönetimsel boşluklar olduğunu iddia edebiliriz. Bu çalışma, tamamen kendi bakış açısı çerçevesinde konuya sadece bu açıdan yaklaşmayı amaçlamaktadır.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Felsefe, Sosyoloji |
Bölüm | Derleme Makaleleri |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 31 Aralık 2021 |
Gönderilme Tarihi | 7 Kasım 2021 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2021 |