Her canlının yaşam döngüsünün sonu olan ölüm, biyolojik olduğu kadar toplumsal ve kültürel bir olgudur. Ölüme yüklenen anlamların zaman içerisinde ve toplumdan topluma farklılık göstermesi onu sosyoloji disiplinin araştırma nesnesi haline getirir. Sosyolojide geçerli olan üç ana paradigma ile feminist ve post-modern yaklaşımlar, ölümü farklı açılardan ele almış ve ölümün farklı toplumsal özelliklerine vurgu yapmışlardır. Modern öncesi toplumlarda yaşamın olağan bir parçası olarak görülen ölüm, modern toplumlardaki akılcılaşma ve tıbbileşme nedeniyle yaşamdan dışlanmış, adeta mücadele edilen bir öteki haline gelmiştir. Hastanın ve hastalığın kurumsallaşması ve tıbbın egemenliğine girmesi, ölümün de kurumsallaşmasına ve toplumdan uzaklaştırılmasına sebep olmuştur. Bu bağlamda iyi bir ölümün tanımı da değişmiştir. Geleneksel toplumlarda ahlaki değerlerle tanımlanan iyi ölümün modern toplumlarda, acısız ve ağrısız, ölmekte olan kişinin sevdikleri çevresindeyken gerçekleşen bir ölüm olarak tanımlandığı görülmüştür. Bu bağlamda bu makalede önce sosyolojik paradigmalarda ölüm olgusunun nasıl ele alındığı sunulmuştur. Sonraki bölümde modern toplumlarda ölümün nasıl konumlandırıldığı, modern ve geleneksel toplumlar arasında ölüme yaklaşım ve ölümün deneyimlenmesi bağlamında nasıl farklar olduğu, nedenleriyle birlikte ortaya konmuştur. Son olarak, iyi ölümün nasıl tanımlandığı ve bunun da tarihsel süreçte nasıl değiştiği ile ilgili tartışmalara yer verilmiştir. Ölüm sosyolojisi alanında ileride yapılabilecek araştırmalarla dair önerilerle, çalışma sonlandırılmıştır.
ÖLÜM SOSYOLOJİSİ İYİ ÖLÜM TIBBİLEŞME ÖLÜMÜN KURUMSALLAŞMASI PANDEMİ
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Araştırma Makaleleri |
Yazarlar | |
Erken Görünüm Tarihi | 10 Ocak 2022 |
Yayımlanma Tarihi | 31 Aralık 2021 |
Gönderilme Tarihi | 6 Ekim 2021 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2021 Sayı: 8 |
“Toplum ve Kültür Araştırmaları Dergisi” (J-SCS) sosyal ve beşeri bilimler alanında yapılan özgün çalışmalara zemin hazırlamayı esas alan disiplinler arası bir akademik dergidir. Sosyal ve beşeri bilimler alanında farklı disiplinlerdeki bağımsız bilim insanlarının birlikteliğiyle 2018 Yılında kurulmuş olan derginin bütün sayılarının elektronik formda yayımlanması kararlaştırılmıştır. Derginin resmi ya da resmi olmayan herhangi bir kurum, kuruluş veya grupla bağı yoktur. Derginin yayımlanması için fikirleri ve emekleriyle destek veren bütün bilim insanlarının ortak maksadı sosyal ve beşeri bilimler sahasında çalışanların akademik gelişimlerine katkıda bulunmakla beraber sosyal ve beşeri bilimlerin topluma daha fazla fayda sağlamaları için yeni imkanlar aramaktır.