Toplumların yeni nesillerini yetiştirecek öğretmenleri eğitmeleri açısından üniversite öğretim elemanlarının önemi büyüktür. Öğretmenlerimizin ideal özelliklere sahip olabilmesi için öncelikle onları yetiştiren öğretim elemanlarımızın ideal özelliklere sahip olması gerekmektedir. Bu çalışma, üniversite öğrencilerinin üniversiteye başlamadan önce öğretim elemanlarından beklentilerini ve üniversiteye başladıktan sonra öğretim elemanlarının bu beklentileri ne derece karşıladıklarını belirlemek amacıyla yapılmıştır. Araştırmada nitel araştırma yöntemlerinden durum çalışması kullanılmıştır. Veriler Ondokuz Mayıs Üniversitesi İlköğretim Bölümü farklı anabilim dallarında okuyan 20 öğrenci ile yapılan yarı yapılandırılmış görüşmelerle elde edilmiştir. Araştırma sonucunda; öğrencilerin üniversiteye başlarken ve bitirdikten sonraki düşünceleri arasında önemli değişiklikler olduğu belirlenmiştir. Araştırmanın sonuçları, öğrencilerin üniversite ortamını çok soğuk ve resmi beklerken oldukça samimi ve içten bir eğitim ortamı bulduklarını, derslerde öğrenci merkezli yöntemlerin işlenmesini beklerken geleneksel yöntemlerin ağırlıklı olarak uygulandığı ortaya koymuştur. Ayrıca öğrenciler, öğretim elemanlarının kendilerine yeterince değer vermediklerini düşündüklerini ve bilgi düzeylerinin üst seviyede olmasına rağmen bildiklerini öğrencilere aktarmada sıkıntı yaşadıklarını ifade etmişlerdir
University lecturers play a pivotal role in that they train the teachers who in turn educate the young generations of a society. This study seeks to unveil what university students expect from their lecturers before they start their studies and how much these expectations are met afterwards. The research makes use of case study, one of the qualitative research methods, with data obtained from the semi-structured interviews conducted with 20 students. The findings suggest significant changes in students’ opinions before and after the start of their studies: the students expecting a cold and bureaucratic environment at university have found a friendly and cosy setting while those expecting student-centred teaching methods have witnessed more traditional methods instead. The students have also expressed their feeling that the lecturers do not quite appreciate them and that, even though they are highly knowledgeable, they have difficulty conveying this knowledge to the students
Diğer ID | JA33CR25NN |
---|---|
Bölüm | Makale |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 1 Haziran 2014 |
Gönderilme Tarihi | 1 Haziran 2014 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2014 Cilt: 13 Sayı: 1 |