The present article discusses the Department of Kalam, its foundation, academic structuring, philosophy, and contribution to religious thought at the national and international level since the establishment of Ankara University Faculty of Divinity. The process regarding the field of Kalam since the establishment of Ankara University Faculty of Divinity in 1949 has been studied over two historical periods. The first is the period from its being taught as a course under the Chair of the History of Islam and Sects during the establishment of the Faculty of Divinity to 1974 when it turned into an independent chair, and the second is the process from 1974 to the present.
Higher religious education was continued in the Faculty of Theology, established under the Istanbul Dārulfunūn, which was constructed in the western style instead of the madrasahs that were closed in accordance with the Law of Unification of Education (Tawhid Tadrisāt) adopted on March 3, 1924.The faculty in question was closed in 1933 due to the shortage of students. Until Ankara University Faculty of Theology, which started its teaching activities in November 1949, was opened, there was no higher religious education for 16 years in Turkey. During this time, the need for experts trained in the field of religion emerged. In order to meet this need, Ankara University Faculty of Theology was opened. In the newly opened faculty, it is aimed to train theologians with versatile knowledge and perspective by teaching philosophy, psychology, sociology, foreign languages, as well as teaching disciplines related to the field of theology. One of the chairs in the faculty’s academic structure opened for this purpose was the chair of History of Islam and Sects. In Ankara University Faculty of Theology, where the academic structuring was organized according to the chair system, the science of Kalam was taught as a course within the Chair of the History of Islam and Sects until 1974. Within this chair, the teachings of Principles of Islam, the history of Islamic sects, and Kalam lessons were carried out. The first instructor of the chair was Prof. Yusuf ZiyaYörükân. Although there were changes in the academic staff during the process, one of the important names that contributed to the field of kalam until 1974 was Muhammad Tavît al-Tanji. These scholars not only made significant contributions to the field of Kalam in terms of method and content with their own studies but also taught scholars to work in this field after them.The doctoral advisor of HüseyinAtay, who is the founder of the Kalam Chair/Department, is M. Tavît al-Tancî. In 1974, when HüseyinAtay became a professor, the Kalam course was separated from the Chair of Islam and Sects and gained the status of an independent chair. HüseyinAtay is the architect of the transformation of Kalam from a lecture to a chair.As a result of Atay’s efforts, being a theologian in Turkey has turned into an identity rather than being a member of an academic discipline.
In the studies carried out by Yörükân, Tancî, Atay and the academicians taught by them in Ankara University Faculty of Theology Department of Kalam, the emphasis on the Quran and reason, the importance of critical thinking in the field of theology, the human-centered theological thought, the effort to find solutions to current problems, the researches on Mu‘tazila and Maturidism, the study and translation activities that are carried out to bring the classical theology to the present day come to the fore. In the essence of academic studies conducted within this framework, the importance of correctly determining the distinction between the divine and human in the analysis of religious thought is emphasized. In addition, it is aimed to give a perspective on the meaning and value of human life. In the Department of Kalam, where the human-centered understanding of kalam is systematically dealt with on the basis of individual, responsibility, and morality, the science of kalam is structured not only as a system of thought consisting of abstract fictions but a discipline that has the function of developing and gaining a perspective on what is happening around us and in the World.
Kalam Religious thought in Turkey Ankara University Faculty of Divinity Department of Kalam Pioneer theologian Analysis and criticism of tradition Academic contribution
Bu makale Ankara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi’nin kuruluşundan günümüze Kelâm Anabilim Dalı’nı; kuruluşu, akademik yapılanması, felsefesi, ulusal ve uluslararası düzeyde dinî düşünceye katkısı çerçevesinde ele almaktadır. Çalışmada öncelikle 1900’lü yılların başından Cumhuriyet dönemine uzanan süreçte Türkiye’deki yüksek din öğretimi hakkında bilgi verilmiş, bu öğretim içinde kelâm ilminin yeri genel olarak tespit edilmeye çalışılmıştır. Ankara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi’nin kurulduğu 1949 yılından günümüze kadar kelâm alanına ilişkin süreç ise iki tarihsel dönem üzerinden incelenmiştir. Bu dönemlerden ilki, İlahiyat Fakültesi’nin kuruluşunda İslâm Dini ve Mezhepleri Tarihi Kürsüsü altında bir ders olarak okutulmasından ayrı bir kürsüye dönüştüğü 1974 yılına kadar olan süreç ve 1974 yılından günümüze kadar yaşanan süreçtir. Bu çerçevede fakültenin kuruluşundan günümüze kelâm alanın tarihsel seyri; akademik kadroda yer alan öğretim üyeleri, ders içerikleri, akademik zihniyet, yapılan çalışmalar, çalışılan tezler üzerinden ele alınmıştır. Çalışmada tarihsel seyrin tespitinde öğretim üyelerinin özlük dosyaları, ders içeriklerinin belirlenmesinde ise özel olarak hazırlanan ders notları ve alan akademisyenlerinin eserleri temel kaynak olarak kullanılmıştır.
3 Mart 1924 tarihinde kabul edilen Tevhid-i Tedrisat Kanunu uyarınca kapatılan medreselerin yerine batılı tarzda kurulan İstanbul Dârülfünun’unu bünyesinde açılan İlahiyat Fakültesi’nde yüksek din öğretimi sürdürülmüştür. 1933 yılında öğrenci azlığı sebebiyle söz konusu fakülte kapanmıştır. Kasım 1949 yılında eğitim-öğretim faaliyetine başlayan Ankara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi açılıncaya kadar geçen 16 yıl boyunca Türkiye’de yüksek din öğretimi yapılmamıştır. Bu süre zarfında, din alanında yetişmiş uzmanlara duyulan ihtiyaç gün yüzüne çıkmıştır. Bu ihtiyacı karşılamak amacıyla Ankara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi açılmıştır. Yeni açılan fakültede ilahiyat alanına ilişkin disiplinlerin öğretiminin yanı sıra felsefe, psikoloji, sosyoloji, yabancı diller vb. ilimlerin öğretimi de yapılarak çok yönlü bir birikime ve bakış açısına sahip ilahiyatçıların yetiştirilmesi amaçlanmıştır. Bu amaca binaen açılan fakültenin akademik yapılanmasında yer alan kürsülerden biri de İslam Dini ve Mezhepleri Tarihi Kürsüsü’dür Akademik yapılanmanın kürsü sistemine göre düzenlendiği fakültede Kelâm ilmi, 1974 yılına kadar İslâm Dini ve Mezhepleri Tarihi Kürsüsü bünyesinde bir ders olarak okutulmuştur. Bu kürsü bünyesinde İslam dini esasları, İslam mezhepleri tarihi ve kelâm derslerinin öğretimi yapılmıştır. Kürsünün ilk hocası Prof. Dr. Yusuf Ziya Yörükân’dır. Süreç içerisinde akademik kadroda değişiklikler olsa da 1974 yılına kadar kelâm alanına katkı sağlayan önemli isimlerden biri de Muhammed Tavît et-Tancî’dir. Fakültenin Kelâm disiplinin bilimsel hüviyetini kazanmasında ve geliştirmesinde Yörükân ve Tancî’nin katkıları dikkate değer niteliktedir. Bu bilim insanları kendi çalışmalarıyla kelâm alanına, yöntem ve içerik açısından önemli katkılar sundukları gibi kendilerinden sonra bu alanda çalışacak bilim insanlarının yetişmesini de sağlamışlardır. Zira Kelam Kürsü’sünün/Anabilim Dalı’nın kurucusu olan Hüseyin Atay’ın doktora danışmanı M. Tavît et-Tancî’dir. 1974 yılında Hüseyin Atay’ın Profesör olması ile birlikte kelâm dersi, İslâm Dini ve Mezhepleri Kürsüsünden ayrılarak bağımsız bir kürsü hüviyetini kazanmıştır. Kelâmın bir dersten kürsüye dönüşme sürecinin mimarı Prof. Dr. Hüseyin Atay’dır. Atay’ın çabaları ile kelâmcılık, Türkiye’de bir akademik disiplinin üyesi olmaktan daha ziyade kimliğe dönüşmüştür. Bu süreçte Atay, alana ilişkin önemli çalışmaların yanı sıra üretilen bilimsel dini bilginin halka ulaştırılması amacıyla ciddi gayret göstermiştir. Bu çabasının dikkate değer sonuçlarından biri 1982 yasasıyla ilk ve orta dereceli okullarda din derslerinin zorunlu hale getirilmesidir.
Yörükân, Tancî, Atay ve yetiştirdikleri akademisyenler Ankara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Kelam Anabilim Dalı’nda yapıtıkları çalışmalarda; Kur’an ve akıl vurgusu, eleştirel düşüncenin ilahiyat alanı için önemi, insan merkezli kelam düşüncesi, güncel problemlere çözüm üretme çabası, Mu‘tezile ve Mâtürîdîlik üzerine yapılan araştırmalar, klasik kelâm birikiminin günümüze kazandırılması amacıyla yapılan tahkik ve tercüme faaliyetleri ön plana çıkmaktadır. Bu çerçevede yapılan bilimsel çalışmaların özünde dini düşüncenin tahlilinde ilahi olanla insani olan arasındaki ayrımın doğru tespit edilmesinin önemine işaret edilmektedir. Ayrıca insana, yaşamının anlamı ve değerine ilişkin bir perspektif kazandırılması amaçlanmaktadır. İnsan merkezli kelam anlayışının sistematik bir biçimde birey, sorumluluk ve ahlak temelinde ele alındığı Kelâm Anabilim Dalı’nda, kelâm ilmi sadece soyut kurgulardan ibaret olan bir düşünce sistemi olarak değil, çevremizde ve dünyada olup bitenlere ilişkin bir bakış açısı geliştirme ve kazandırma işlevine sahip bir disiplin olarak yapılandırılmıştır.
Kelâm Türkiye’de dinî düşünce Ankara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Kelâm Anabilim Dalı Öncü kelâmcılar Geleneğin tahlil ve tenkidi Akademik katkı
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Din Araştırmaları |
Bölüm | MAKALELER |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 31 Aralık 2020 |
Gönderilme Tarihi | 15 Ekim 2020 |
Kabul Tarihi | 25 Aralık 2020 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2020 Cilt: 18 Sayı: 2 |
Kader Creative Commons Atıf-Gayriticari-Türetilemez 4.0 Uluslararası Lisansı ile lisanslanmıştır.