XIV. yüz yılda Türk dili ve edebiyatının gelişmesine Farsçadan yaptığı tercümelerle büyük katkıda bulunmuş olan Hoca Mesud, bu tercümelerinde Türkçe'yi büyük bir başarı ile kullanmıştır. Bu bakımdan dili sade, canlı ve akıcıdır. Gerek Süheyl ü Nevbahar'da, gerekse Ferhengnâme'de belirttiği gibi, bu eserleri kelime kelime tercüme etmeyip, o söz Türkçede nasıl söyleniyorsa o şekliyle ifadeye çalışmış ve yaptığı tercümeye yabancı sözü katmamıştır. Bu da onun yaptığı bu tercümelerin alelâde bir çeviri olmayıp yarı telif bir nitelik taşıdığını göstermektedir. Nitekim Ferhengnâme'yi Bostan'la karşılaştıran Kilisli Rifat, Hoca Mesud’un şairlik kudretini takdirle karşıladığı gibi, Fuat Köprülü de Hoca Mesud'un şairlik kudretinin fevkalâde yüksek olduğunu ifade etmektedir.
Eserlerini bir sanatçı titizliği ile meydana getiren müellif, onların yalnızca beğenilmesini değil, ayrıca okuyucunun bundan zevk almasını da gaye edinmiştir. Bu bakımdan eserlerini hikmetli sözler, temsiller ve öğütlerle süslemiştir. Onun için eserlerinde halkça söyleyişlere, deyimlere ve ata sözlerine çok sık rastlanır. Bu bakımdan Hoca Mesud’un tercümeleri XIV. yüzyıl Türkçesinin kelime haznesi ve gramer yapısı bakımından son derece önemlidir. Biz de çalışmamızda Ferhengnâme-i Sa’dî eserinde yer alan arkaik kelimeleri ele alarak inceledik.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Dil Çalışmaları, Dilbilim, Edebi Çalışmalar |
Bölüm | Araştırma Makaleleri |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 27 Temmuz 2021 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2021 Cilt: 3 Sayı: 3 |