Türkiye’de
ilk ve ortaokullar ile liseler 12 yıllık kademeli (4+4+4) zorunlu eğitim
sürecini oluşturmaktadırlar. Öğrencilerin, zorunlu öğrenim kademelerini oluşturan
ilk ve ortaöğretim süreçlerinden, temel hak ve özgürlükler doğrultusunda yararlandırılmalarının
sağlanması anayasal bir gerekliliktir. Bu bağlamda, özellikle “eğitim hakkı”
çok önemli bir temel hak ve özgürlük türü olarak karşımıza çıkmaktadır. Zorunlu
eğitim sürecinde, “eğitim hakkından” amaçlanan yönde yararlanamayan en önemli
sosyolojik kesimler ise yoksul ve özellikle dezavantajlı aile çocuklarıdır.
Araştırmanın amacı, çocukları zorunlu eğitim sürecinde öğrenim gören
dezavantajlı ailelerin sosyo-ekonomik özelliklerini saptamaktır. Araştırmada,
ayrıca dezavantajlı ailelerin çocuklarının zorunlu eğitim sürecine etki eden
sosyolojik değişkenlerinin belirlenmesi amaçlanmıştır. Araştırma, 2017 yılında
Erzincan ili merkez ilçesine bağlı 3 mahalle ile 1 beldede gerçekleştirilmiştir.
Araştırmada, dezavantajlı mahalleler ile beldenin tespitinde, okullaşmalarında
yoğun sorunlar yaşanan öğrencilerin bulunduğu okullar dikkate alınmıştır.
Araştırma sürecinde “Dezavantajlı Aile Çocukları Okullaşma Değişkenleri Anketi”
kullanılmıştır. Araştırma, 104 öğrenci
ailesiyle aile ortamlarında yüz yüze görüşme yöntemiyle gerçekleştirilmiştir.
Araştırmada, dezavantajlı yerleşim birimlerinde faaliyet gösteren 4 ilkokul ile
3 ortaokulun yöneticilerinin de görüşlerine başvurulmuştur. Araştırma
bulgularına göre, dezavantajlı sosyolojik tabakalarda annelerin % 56’sı ilkokul
mezunu bile değildir. Dezavantajlı öğrencilerin babalarının % 60’ı; ancak
ilkokul mezunudur. Dezavantajlı ailelerin büyük bir çoğunluğu sosyal güvenceden
yoksundur. Araştırma sonuçlarına göre dezavantajlı sosyolojik tabakalarda eğitimin,
özellikle sosyal getirileri en yüksek düzeyde olan zorunlu eğitimin temel bir
ihtiyaç olarak algılanmadığı ortaya çıkmıştır. Dezavantajlı ailelerin en temel
ihtiyaçlarını dahi karşılamaktan mahrum oldukları anlaşılmıştır. Araştırma
sonuçları doğrultusunda, dezavantajlı çevrelerde, ivedilikle ebeveyne istihdam
ağırlıklı yetişkin eğitimi faaliyetleri başlatılması önerilmiştir.
yoksulluk dezavantajlılık dezavantajlı mikro sosyolojik tabakalar dezavantajlı aileler zorunlu eğitim dezavantajlı öğrenci
Elementary and secondary education schools and high schools in Turkey are within the 12-year gradual (4+4+4) compulsory education process. Providing students’ benefiting from elementary and secondary education processes as the grades of compulsory education in accordance with fundamental rights and freedoms is a constitutional necessity. In this sense, especially "the right of education" is considered as an essential fundamental right and freedom. During the compulsory education process, the classes which cannot benefit from the "right of education" as objected include the children of poor and disadvantageous families. The purpose of the research was to determine the socio-economic properties of the disadvantageous families whose children were studying in compulsory education process. In the research, it was also aimed to specify the sociological variables affecting the compulsory education process of disadvantageous families. The research was carried out in 3 neighborhoods and 1 town affiliated to Erzincan provincial district in 2017. In the research, the schools experiencing serious problems for schooling of the students were regarded while determining the disadvantageous neighborhoods and town. During the research process, "The Questionnaire for Schooling of Disadvantageous Families’ Children" was used. The research was carried out using face-to-face interview method with families of 104 students in family environments. In the research, views of the directors of 4 elementary education and 3 secondary education schools in disadvantageous residential areas were also asked. According to the research results, 56% of the mothers in disadvantageous sociological classes were not even elementary education graduates. Moreover, 60% of the fathers of disadvantageous students were elementary education graduates. Majority of the disadvantageous families were deprived of social security. According to the research results, it was revealed that education, compulsory education especially with the highest level of social benefits, in disadvantageous social classes was not perceived as a basic need. Disadvantageous families were understood to be deprived of meeting their most basic needs. In accordance with the research results, it was suggested to urgently start adult training activities based upon employment of parents in disadvantageous surroundings.
poverty disadvantageousness disadvantaged micro sociological classes disadvan-tageous families compulsory education disadvantageous student
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Eğitim Üzerine Çalışmalar |
Bölüm | Derleme Makale |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 15 Temmuz 2018 |
Kabul Tarihi | 23 Ekim 2017 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2018 Cilt: 26 Sayı: 4 |