70’li yıllardan itibaren Neoliberal politikaların etkileri hayatın her alanına, özellikle de kentlere nüfuz etmiştir. Temel vurguları değişim olan küreselleşmenin ve tüketici iletişim merkezi olan postmodern kültürün etkisinde tasarlanan kentler ve mekanları; kurmaca, uçucu ve değişken kimlikleri nedeniyle eleştirilmektedirler. Öte yandan, küresel dünyada güncel eğilimler ile uygulamaları değişen tüketici alışkanlıkları ve beklentileri çerçevesinde yorumlayabilen, aynı zamanda yenilikçi senaryolar ile deneyim kurgularına ev sahipliği yapabilen mekanlar, kent dokusuna nitelikli bir biçimde eklemlenebilmektedirler. Çeşitli markaların, özellikle teknoloji odaklı şirketlerin, fiziksel ve dijital deneyimin akıcı bir şekilde iç içe geçtiği kurguları benimsedikleri görülmektedir. Son dönemde pandemi nedeniyle sağlıklı çevrelerde bulunma zorunluluğunun ortaya çıkmış, kamusal mekanın uzantısı olan kapalı alışveriş merkezlerinde ya da kentin açık alanlarında konumlanan perakende mağazalarında, fiziki ve dijital deneyimler için alternatif arayışları başlamıştır. Bu çalışmanın amacı, kentte ticari faaliyetlerin yer aldığı farklı ölçeklerdeki alışveriş mekanlarının deneyiminde biyofilik tasarım unsurlarının değerini göstermektir. Alan çalışmasında, ünlü bir Türk tüketici elektroniği markasına ait olan ve İstanbul’un en önemli turizm ve alışveriş alanlarından birinde yer alan bir deneyim mağazasına ait konsept tasarımı ele alınmaktadır. Mağazanın iç mimari tasarım çözümleri, 14 temel biyofilik tasarım kriteri çerçevesinde sınıflandırılmakta ve mağaza çalışanları üzerindeki etkileri derinlemesine görüşme tekniği kullanılarak sorgulanmaktadır. Görüşme soruları, çalışanların mevcut mağazaya yönelik değerlendirmeleri ile yeni mağaza konsepti ve düzenlemesine dair değerlendirmeleri hakkındadır. Bulgular, ticari faaliyetlerle iç içe geçmiş kent mekanlarında yer alan ve kentin yer-doğa-teknoloji örüntüsü içerisinde kurgulanan biyofilik deneyimlerin değerini göstermektedir. Sonuç bölümünde, kentin alışveriş mekanlarında bir 'yaşam mimarisi'ni mümkün kılan biyofilik tasarım kriterlerine ve biyofilik tasarım ilkeleri arasında dijital doğa (teknobiyofili) olgusunun gerekliliği vurgulanmaktadır.
Araştırmaya esas teşkil eden alan çalışması verilerini paylaşan I-AM Istanbul | Uluslararası Deneyim Tasarımı Ajansı’na teşekkür ederim.
Since the 1970s, the effects of neoliberal policies have penetrated all areas of life, especially cities. Cities and places designed under the influence of globalization and postmodern culture, whose main emphasis are change and consumption respectively; have been criticized for their fictional, volatile and variable identities. On the other hand, spaces, that can interpret current trends and practices within the framework of changing consumer habits and expectations in the global world and host innovative scenarios and experience fictions, can be articulated to the urban fabric in a qualified way. It is seen that various brands, especially technology-oriented companies, adopt fictions that intertwine physical and digital experiences fluently. Recently, due to the pandemic, the necessity of being in healthy environments has emerged, thus, brands have started searching for alternative physical and digital experiences in indoor shopping malls, which are extensions of public space, or in retail stores located in open areas of the city. This study aims to show the value of biophilic design elements in the spatial experience of different-scale shopping venues in the city. In the field study, the concept design of an experience store that belongs to a well-known Turkish consumer electronics brand and is located in an important tourism and shopping destination of Istanbul is discussed. The interior design solutions of the store are classified within the framework of 14 basic biophilic design criteria and their effects on the store employees are questioned using in-depth interview technique. The interview questions are about the employees' evaluations of the old store design and their evaluations of the new store concept and arrangement. The findings reveal the value of biophilic experiences that take place in urban spaces intertwined with commercial activities and are constructed within the place-nature-technology pattern of the city. The conclusion part highlights the need for biophilic design criteria that enables a 'living architecture' in shopping venues of the city and for digital nature (technobiophilia) phenomenon to be emphasized among biophilic design guidelines.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Mimarlık |
Bölüm | Araştırma Makalesi |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 25 Aralık 2021 |
Gönderilme Tarihi | 14 Ağustos 2021 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2021 Cilt: 14 Sayı: 4 |
International Refereed and Indexed Journal of Urban Culture and Management | Kent Kültürü ve Yönetimi Uluslararası Hakemli İndeksli Dergi
Bilgi, İletişim, Kültür, Sanat ve Medya Hizmetleri (ICAM Network) www.icamnetwork.net
Executive Office: Ahmet Emin Fidan Culture and Research Center, Evkaf Neigh. No: 34 Fatsa Ordu
Tel: +90452 310 20 30 Faks: +90452 310 20 30 | E-Mail: (int): info@icamnetwork.net | (TR) bilgi@icamnetwork.net