Bu çalışmada, bir yandan bilgiye yol açması bağlamında deneyimin inanca kaynak oluşturması, öte yandan insan edimlerine yol açması bağlamında inancın deneyimlenmesine olanak oluşturması nedeniyle inanç-deneyim ilişkisi irdelenecektir. İnanç-deneyim ilişkisinin olanaklılığı ve bu ilişkinin kuşkulu doğası, Davidson ve Wittgenstein gibi iki önde gelen çözümleyici filozofun konuyla ilgili açıklamaları dikkate alınarak araştırılmaktadır. Yazının ana savını şu temel fikir oluşturmaktadır: Sanılanın aksine, ne deneyimler inanç için sağlam ve kesin bir temel oluştururlar ne de deneyimler bilinmek için inançlara gereksinim duyarlar.
Donald Davidson Ludwig Wittgenstein deneyim nedensellik İnanç
In this paper, the relationship between belief and experience will be investigated because on the one hand, experience creates a source for beliefs which leads knowledge and on the other hand it makes the experience possible, which leads human actions. Considering the analysis of two prominent analytic philosophers Davidson and Wittgenstein, the relationship of belief and experience, and the questionable nature of this relationship will be studied. The basic claim of this paper consists of the following primary idea: Contrary to what is believed, neither experiences form a firm and certain basis for beliefs, nor experiences are in need of beliefs to be known.
Belief experience causality Donald Davidson Ludwig Wittgenstein
Bölüm | Makaleler |
---|---|
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 31 Ocak 2016 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2016 Sayı: 1 - 2016 |