Varlık ve Zaman boyunca Heidegger’in ana hedeflerinden biri de, içinde varlığın açımlandığı ufuk olan zamanın insanın özüne ait olduğunu göstermeye çalışmak olmuştur. Filozofun baş yapıtından iki yıl sonra yayınlanan Metafiziğin Temel Kavramları başlıklı metinde ise bu ana izlek, sıkıntı ve dünya kavramlarının tartışılması üzerinden devam ettirilir. Bu yazının ana temasını meydana getirecek olan derin sıkıntı mefhumu, Varlık ve Zaman’da öne çıkan kaygı fenomeninin muadili olarak tasavvur edilebilir. Özü varoluşundan ibaret varolan olarak Dasein, sabit bir ontolojik zeminden yoksun oluşuna sıkıntı duyarak yanıt verir. Nesnesinin giderek belirsizleşmesi ölçüsünde derinlik kazandığı söylenebilecek üç tip sıkıntıdan bahsedilebilir. Söz konusu sıkıntı tiplerinin incelenmesi, dünyanın Dasein’a belli bir haletiruhiye üzerinden topyekûn verililiğine atıf yapan bulunuş kavramsallaştırmasını daha iyi kavramamıza olanak sağlayacaktır. Günümüz insanın temel haletiruhiyesi ise sıkıntı karşısında duyulan sıkıntı olarak tarif edilebilir. Kendi varlığının derin hakikatini açığa vurma potansiyeli taşıyan sıkıntıyı psikolojik bir rahatsızlık derekesine indirgeyip tedavi etmeye çalışmak, insanın kendi kendisinden kaçmaya ne denli yatkın olduğunun en iyi göstergelerinden biridir.
One of the main targets of Heidegger throughout Being and Time is to try to make manifest the fact that time, which is the horizon in which being reveals itself, belongs to the very essence of human beings. In Fundamental Concepts of Metaphysics, which was published in the following two years after the publication of his magnum opus, this same theme is retained by means of the examination concerning the concepts of boredom and world. The notion of deep boredom, which will be the main theme of this paper, can be thought of as the equivalent of the phenomenon of anxiety that comes forward in Being and Time. Dasein, whose essence is its existence, responds its lack of an ontological ground by means of boredom. Three types of boredom can be considered, which can hierarchicly be put in order according to their depths; which, in its turn, increases as the object becomes more and more obscure. An examination of these three provides us with a clearer understanding of the conception of attunement, which refers to the total givenness of the world to Dasein by means of a mood. The basic mood of the contemporary man can be conceived as boredom in the face of deep boredom. Relegating deep boredom, which is apt to make manifest the deep ontological truth of his being, to the level of a psychological desease , man proves himself to be the being who is prone to evade in the face of himself.
Bölüm | Makaleler |
---|---|
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 30 Nisan 2016 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2016 Sayı: 2 - 2016 |