The rhetorical technique of ḥadhf, commonly used in Arabic language and literature, involves omitting a word or phrase from the text to deepen meaning and enhance the impact of speech. This method, which holds significant functions in rhetoric, is preferred for purposes such as emphasizing expression, ensuring word economy, and encouraging the mental participation of the audience. In this study, the ḥadhf understandings of ʿAbd al-Qāhir al-Jurjānī (d. 471/1078) and al-Zamakhsharī (d. 538/1144) are examined with a comparative approach, specifically in the context of Dalāʾil al-iʿjāz and al-Kashshāf. Through various examples, the study focuses on how this art of expression is used, its functionality, and its role in Qurʾānic interpretations in terms of literary and rhetorical aspects. The main purpose of the study is to discuss the influence of al-Jurjānī, who left a mark on both his century and later periods with his ideas in the field of language and rhetoric, on al-Zamakhsharī in the context of ḥadhf. As a result of the examinations carried out in this regard, it is observed that Jurjānī’s approach to ḥadhf is mostly limited to examples selected from classical Arabic poetry and focuses intensively on the omitting of grammatical elements such as the subject (mubtada), verb (fi’il), and object (maf’ul). Jurjānī’s understanding of ḥadhf is a significant element reflecting his deep perspective on eloquence (balāgha) and linguistic clarity (faṣāḥa). He does not merely view ḥadhf as the omission of a word or element from speech but rather elaborates on the rhetorical effects it produces. According to him, ḥadhf is not merely a means of simplifying expression; rather, it is an art that adds subtlety, emphasis, and aesthetic appeal to language. In this way, instead of direct expression, it offers a mechanism that deepens meaning and engages the audience more actively. In al-Zamakhsharī’s al-Kashshāf, the understanding of ḥadhf offers a more comprehensive perspective, demonstrating how all simple (mufrad) and compound (murakkab) structures in the Arabic language can be transformed through omission. Furthermore, his understanding of ḥadhf reflects a commitment to preserving the rhetorical aspects of the language and enhancing the depth of meaning in the text. While he acknowledges the aesthetic and literary value of ḥadhf, he also warns against strained interpretations, particularly in Qurʾānic exegesis, arguing that searching for unnecessary instances of ḥadhf is incorrect. In this context, he emphasizes the importance of interpreting omissions within the framework of the Qurʾān’s linguistic structure and grammatical rules. As a result, his approach to ḥadhf is shaped by both grammatical considerations and contextual coherence. The comparative analysis of the study demonstrates that Zamakhsharī’s understanding of ḥadhf was influenced by Jurjānī’s theories, but he approached it within a broader framework. In addition to Jurjānī’s literary approach, Zamakhsharī considered ḥadhf as a systematic analysis tool in the field of exegesis. Consequently, the ḥadhf understandings of both scholars made significant contributions to Arabic rhetoric and grammar, and greatly influenced subsequent rhetorical studies.
Arabic Language and Rhetoric Ḥadhf ʿAbd al-Qāhir al-Jurjānī Dalāʾil al-iʿjāz al-Zamakhsharī al-Kashshāf
Arap dili ve edebiyatında yaygın olarak kullanılan hazif, bir kelimenin veya ifadenin söylemden çıkarılması yoluyla anlamın derinleştirilmesini ve sözün etkisinin artırılmasını sağlayan retorik bir tekniktir. Belâgat açısından önemli işlevlere sahip olan bu yöntem, ifadeye vurgu kazandırmak, kelime ekonomisi sağlamak ve muhatabın zihinsel katılımını teşvik etmek gibi amaçlarla tercih edilmektedir. Bu araştırmada, Abdülkâhir el-Cürcânî (ö. 471/1078) ile Zemahşerî’nin (ö. 538/1144) hazif anlayışları, Delâilü’l-iʻcâz ve el-Keşşâf özelinde karşılaştırmalı bir yaklaşımla ele alınmış, çeşitli örnekler üzerinden bu anlatım sanatının edebî ve retorik açıdan nasıl kullanıldığı, işlevselliği ve Kur’ânî çözümlemelerdeki rolü üzerinde durulmuştur. Çalışmanın temel amacı ise dil ve belâgat alanında ortaya koyduğu fikirler ile hem yaşadığı asra hem de sonraki dönemlere iz bırakan Cürcânî’nin Zemahşerî üzerindeki etkisini hazif bağlamında tartışmaktır. Bu doğrultuda yapılan incelemeler sonucunda Cürcânî’nin hazif konusundaki yaklaşımlarının çoğunlukla klasik Arap şiirinden seçilmiş örneklerle sınırlı kaldığı ve mübtedâ, fiil, mefʻûl gibi dilbilgisel unsurların hazfi üzerinde yoğunlaştığı görülmektedir. Öte yandan Cürcânî’nin hazif anlayışı, onun belâgat ve fesahat konularındaki derin bakış açısını yansıtan önemli bir unsurdur. Hazfi sadece söylemdeki bir kelimenin veya unsurun düşürülmesi olarak görmemekte, bunun bir anlatım tekniği olarak nasıl bir etki uyandırdığını detaylandırmaktadır. Ona göre hazif, anlatımı sadeleştirmekten öte ifadeye incelik, vurgu ve estetik kazandıran bir sanattır. Bu yönüyle doğrudan bir anlatım yerine anlamı derinleştiren ve muhataba daha fazla katılım sağlayan bir mekanizma sunmaktadır. Zemahşerî’nin el-Keşşâf’ında hazif anlayışı ise daha kapsamlı bir bakış açısı sunarak Arap dilindeki tüm müfred ve mürekkeb yapıların hazif yoluyla nasıl dönüştürülebileceğini ortaya koymaktadır. Ayrıca Zemahşerî’nin hazif anlayışı, dilin belâgat yönünü korumaya ve metnin anlam derinliğini artırmaya yönelik bir yaklaşımı yansıtmaktadır. O, hazfin estetik ve edebî bir değer taşıdığını kabul etmekle birlikte, özellikle Kur’ân âyetlerinde zorlama yorumlarla hazif arayışına girmenin yanlış olduğunu vurgulamaktadır. Bu bağlamda Kur’ân’ın iʻcâz yönünü korumak için hazifleri metnin bağlamına ve gramer kurallarına uygun bir şekilde değerlendirme eğilimindedir. Dolayısıyla onun hazif anlayışı hem dilbilgisel hem de bağlamsal bütünlük içinde şekillenmiştir. Çalışmanın karşılaştırmalı analizi, Zemahşerî’nin hazif anlayışının Cürcânî’nin teorilerinden etkilendiğini, ancak onu daha geniş bir çerçevede ele aldığını göstermektedir. Cürcânî’nin edebî yaklaşımına ek olarak Zemahşerî, hazfi tefsir alanında sistematik bir analiz aracı olarak değerlendirmiştir. Sonuç olarak her iki âlimin de hazif anlayışları Arap belâgatı ve dilbilgisi açısından önemli katkılar sunmuş ve sonraki belâgat çalışmalarını büyük ölçüde etkilemiştir.
Arap Dili ve Belagatı Hazif Abdülkâhir el-Cürcânî Delâilü’l-iʻcâz Zemahşerî el-Keşşâf
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Arap Dili ve Belagatı |
Bölüm | Araştırma Makaleleri / Research Articles |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 30 Haziran 2025 |
Gönderilme Tarihi | 7 Mart 2025 |
Kabul Tarihi | 11 Haziran 2025 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2025 Sayı: 45 |
K.S.Ü. İlahiyat Fakültesi Dergisi, elektronik ortamda yayınlanmaktadır.
ilahiyatdergi@ksu.edu.tr
Derginin Tarihçesi
Derginin Adı | ISNN | e-ISNN | Başlangıç Yılı |
Kahramanmaraş Sütçü İmam Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dergisi | 1304-4524 | 2651-2637 | 2003 |