Tanzimat’tan itibaren kadınların sosyal hayata katılımı arttıkça, edebiyat dünyasında yazar olarak görünürlükleri de artmıştır. 1970’li yılların başından itibaren ise sayıca artan kadın yazarlar bilinçli şekilde, kadın sorununa ayna tutmuşlardır. Hikâyecilerin büyük çoğunluğu, kadın olmanın verdiği duyarlıkla kadının bireysel ve toplumsal sorunlarına odaklanmışlardır. Nursel Duruel de hikâyelerinin bazılarında aynı duyarlıkla hareket etmiştir. Duruel’in kadına bakışını yansıtan en önemli metinlerinden olan Sen de Oradaydın adlı hikâyesinde, toplumsal yapının ve kültürel normların kadınlar üzerindeki olumsuz etkileri genç bir kadının iç dünyasından hareketle verilir. Kadının kimlik sorununu temel problem olarak işleyen metin, yazarın hikâyeciliğinin bu konudaki önemli örneklerinden birini teşkil eder. Hikâyede gelenek, genç kadının kimliğini yok sayan, kendisini değersiz ve suçlu hissettiren, varoluşsal kaygılara sürükleyerek benlik gelişimini engelleyen olumsuz bir değerdir. Hikâyede kadının yaşadığı bireysel ve toplumsal sorunlara herhangi bir çözüm önerisi sunulmamış, okur sadece konu üzerinde düşünmeye sevk edilmiştir. Sonuç ise kadın karakterlerin geleneğin baskısını kırmadan kendi bireyselliğini gerçekleştiremeyeceğidir. Çalışmanın amacı, Nursel Duruel’in Sende Oradaydın adlı hikâyesinden hareketle kadının toplumsal yapıdaki ikincil konumundan kaynaklanan sorunlara ayna tutmaktır. Çalışmada Duruel’in Yazılı Kaya hikâye kitabındaki Sen De Oradaydın adlı metin muhteva, yapı, dil ve üslûp başlıkları altında incelenmiş ve yazarın Türk hikâyeciliğindeki yerine ayna tutulmuştur.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Türk Dili ve Edebiyatı (Diğer) |
Bölüm | Araştırma Makaleleri |
Yazarlar | |
Erken Görünüm Tarihi | 31 Ağustos 2025 |
Yayımlanma Tarihi | 31 Ağustos 2025 |
Gönderilme Tarihi | 19 Kasım 2024 |
Kabul Tarihi | 16 Haziran 2025 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2025 Cilt: 22 Sayı: 2 |
KSÜ Sosyal Bilimler Dergisi ULAKBİM-TR Dizin tarafından dizinlenen hakemli ve bilimsel bir dergidir.