Material and Method: Sixty-three subjects aged
between 19-75 were observed by prospective method
with control. Serum samples of thirty-three patients
with autoimmune liver disease, whose liver fibrosis levels were assessed by
histopathology, and of 30 healthy controls were collected and Vitamin E
levels were detected using a commercial vitamin E ELISA kit.
Results: This study was carried out with a total
of 33 autoimmune hepatitis cases (27 female, 6 male) and 30 healthy controls
(21 female and 9 male). The mean age of the patient and control group were 50.18±10.71
and 50.22 ± 10.03 years respectively. Mean
vitamin E level was found to be 45.55±39.92 nmol/ml. Vitamin E levels of the patient
group were significantly low compared to the control group (p<0.05). No statistically significant relationship
was found between the fibrosis phase of the patient group and the vitamin E levels
(p>0.05).
Conclusion: While vitamin E level of patients
with autoimmune liver disease was significantly lower compared to the control
group, there was no significant correlation between vitamin E level and fibrosis
phases. As a conclusion, this study showed that vitamin E levels can not be
used as a potential biomarker for the prediction of autoimmune liver
diseases and it can not be involved in the treatment.
Amaç: Otoimmun hepatit karaciğerde histopatolojik
olarak periportal hepatitle giden serumda hipergammaglobulinemi ve otoantikor
pozitifliğinin eşlik ettiği karaciğer inflamasyonudur. Anti-oksidan ve anti-fibrotik özelliklere sahip olan vitamin E’nin
inflamasyonu ve karaciğer fibrozisi baskılamada etkili olduğunu bidiren
çalışmalar yayınlanmıştır. Bu
çalışmanın amacı, otoimmün karaciğer hastalığı tespit edilmiş ve fibrozis
oluşumu karaciğer biyopsi örnekleri ile belirlenmiş olgularda vitamin E
düzeyini tespit etmek ve vitamin E düzeyleri ile fibrozis arasındaki ilişkiyi
ortaya koymaktır.
Gereç ve Yöntem: Yaşları 19-75 arasında olan 63 vaka
kontrollü prospektif metot ile incelendi. Karaciğer
fibrozis dereceleri histopatoloji ile belirlenmiş olan 33 otoimmün hepatit hastası
ve karaciğer hastalığı olmayan karaciğer biyopsisi yapılmamış 30 sağlıklı
bireyin serumları toplandı ve bu serumlarda vitamin E düzeyleri ticari bir
vitamin E ELISA kiti ile tespit edildi.
Bulgular: Bu çalışma, 27 kadın, 6 erkek
toplam 33 otoimmun hepatit olgusu ve 21 kadın, 9 erkek toplam 30 sağlıklı kontrol
grubu ile yapılmıştır. Hasta grubunun yaş
ortalaması 50.18±10.71, sağlıklı kontrol grubunun yaş ortalaması 50.22±10.03
yıl olarak saptandı. Olguların vitamin E
değerlerinmin ortalaması 45.55±39.92 nmol/ml olarak saptanmıştır. Hasta grubunun
vitamin E değeri, kontrol grubuna göre istatistiksel olarak düşük saptanmıştır (p<0.05).
Hasta grubunun fibrozis evresi ile vitamin E değerleri arasında
istatistiksel olarak anlamlı ilişki saptanmamıştır (p>0.05).
Sonuç: Otoimmün karaciğer hastalarının
vitamin E değeri, kontrol grubu olgulara göre,
istatistiksel olarak anlamlı düzeyde düşük saptandığı halde, vitamin E seviyesiyle fibrozis evreleri arasında
anlamlı bir korelasyonun olmadığı saptanmıştır. Dolayısıyla bu
çalışma; vitamin E’nin, otoimmün karaciğer hastalıklarının değerlendirilmesinde
potansiyel bir biyolojik belirteç olamayacağını ve tedavide yer alamayacağını ortaya
koymuştur. Aynı zamanda vitamin E seviyesi ile bu hastalarda meydana gelen fibrozis
evreleri arasında anlamlı bir ilişki yoktur.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Sağlık Kurumları Yönetimi |
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 30 Nisan 2019 |
Gönderilme Tarihi | 10 Ekim 2018 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2019 |
Bu Dergi, Kırıkkale Üniversitesi Tıp Fakültesi Yayınıdır.