Küresel ticaretin işleyişi eşya taşımacılığı ile sağlanmaktadır. Dünya üzerinde kurulan eşya taşıma sözleşmeleri genel bir değerlendirmeye tâbi tutulduğunda, çoğunluğunun iki tarafının da tacir olduğu ticarî akitler olduğu anlaşılmaktadır. Bazen eşya taşıma sözleşmesine taraf olan eşya taşıtan kişi, bu sözleşmeyi akdederken meslekî veya ticarî amaçla hareket etmeyebilir. Böyle sözleşmeler mahallî hukuk düzenlerinde genel olarak tüketici işlemi olarak nitelendirilmektedir. Türk hukukunda da 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun m. 3 (1-l)'de belirtilen türden taşıma sözleşmelerini tüketici işlemi olarak kabul etmektedir.
Yabancılık unsuru içeren tüketici sözleşmesine uygulanacak hukuk 5718 sayılı Milletlerarası Özel Hukuk ve Usul Hukuku Hakkında Kanun (MÖHUK) m. 26'da düzenlenmektedir. İlgili maddede, maddenin şartlarını taşıyan tüketici sözleşmelerinde hukuk seçimi ve hukuk seçiminin bulunmadığı hâlde uygulanacak hukukun tespiti hakkında hükümlere yer verilmiştir. Maddenin dördüncü fıkrasında maddî hukuk düzenlerinde tüketici işlemi olarak kabul edilen bazı sözleşmelere MÖHUK m. 26'nın uygulanmayacağı açıkça belirtilmiştir. Bunlar içerisinde paket tur sözleşmeleri haricindeki taşıma sözleşmeleri de sayılmaktadır. Bu bağlamda bir tarafının ticarî gaye olmaksızın tarafı olduğu eşya taşıma sözleşmeleri, MÖHUK m. 26'da tüketiciye uygulanacak hukuka dair hükümlerin kapsamı dışında tutulmuştur. Maddenin gerekçesinde, her ne kadar bir tarafının tüketici olduğu taşıma sözleşmelerinin de tüketici işlemi olarak kabul edildiği belirtilse de genel bir ifadeyle bu sözleşmelerin, MÖHUK m. 26 kapsamında değerlendirilmeyeceği belirtilmiştir. Bu açıdan MÖHUK'un ekonomik bağlamda zayıf konumda olan tüketicilere yönelik bazı menfaatleri dengeleyici yaklaşımının eşya taşıma sözleşmelerindeki tüketiciyi kapsamadığı anlaşılmaktadır.
MÖHUK m. 26'nın gerekçesinde ve MÖHUK'un kanunlaştırılma çalışmalarında örnek alınan Roma Konvansiyonu ile Roma I Tüzüğü'nün hazırlık çalışmalarında söz konusu yaklaşımın sebepleri belirtilmektedir. Bu çalışmalarda uluslararası taşıma hukukunu düzenleyen ve pek çok devletin tarafı olduğu konvansiyonların zaten eşya taşıma ilişkilerini düzenleme altına aldığı ifade edilmektedir. Diğer bir ifadeyle MÖHUK'un, Roma Konvansiyonu'nun ve Roma I Tüzüğü'nün belirtilen türde ilişkilerde uygulanmasının halîhazırda kısıtlı olacağı vurgulanmaktadır. Bu uluslararası konvansiyonların kapsamına girmeyen hâllerde de eşya taşıma sözleşmesine, sözleşme tipinin özellikleri gereği tüketici sözleşmelerinde benimsenen koruma mekanizmalarının uygulanmasının uygun olmadığı ifade edilmektedir. Aynı doğrultuda eşya taşıma sözleşmeleri açısından kanundan özel bir kural bulunduğuna da işaret edilmektedir.
Türkiye'nin de tarafı olduğu pek çok uluslararası taşıma hukuku konvansiyonu, yabancılık unsuru taşıyan eşya taşıma sözleşmelerinde çoğu hâlde uyuşmazlıkları çözüme kavuşturmaktadır. Ne var ki konvansiyonların kapsamı dışında kalan taşınma eşyasının taşınması sözleşmesi gibi bazı eşya taşıma sözleşmesi tipleri de bulunmaktadır. Ayrıca, konvansiyonların kapsamında kalan taşıma sözleşmeleri açısından da taşıma ücretinin tespiti gibi bazı uyuşmazlık konuları hakkında konvansiyonlarda düzenleme bulunmayabilmektedir. Türk mahkemelerinde bu konulara ilişkin ihtilâflarda MÖHUK'un bağlama kurallarının uygulanması gerekmektedir. Şu hâlde Türk mahkemelerinde görülen davalarda MÖHUK m. 29 kapsamında eşya taşıma sözleşmelerine uygulanacak hukuka dair özel düzenleme dikkate alınacaktır. Fakat bu düzenlemede MÖHUK m. 26'da olduğu gibi taşıma ilişkisinin tüketici tarafı olan taşıtanı çeşitli açılardan koruyan bir yaklaşım mevcut değildir. Bununla birlikte, FedEx, UPS, DHL gibi ülkemizde de kurye taşımacılığı yürüten şirketler ile kurulan sözleşmelerde bu şirketlerin karşısında taşıma sözleşmesini ticarî amaçla akdetmeyen tüketici-taşıtanlar bulunabilir. Aynı şekilde uluslararası taşınma eşyasının taşıması sözleşmesini akdeden taraflardan birisi çoğu hâlde yalnızca ev eşyası taşıtmayı amaçlayan, ticarî gayeden uzak hareket eden bir gerçek kişidir. Böyle taşıma sözleşmelerinde sözleşmenin tacir olmayan tarafı, bölgesel veya küresel mercekte faaliyet gösteren taşımacılık şirketine karşı ekonomik ve hukukî açıdan zayıf konumda bulunabilecektir. Bu bağlamda MÖHUK m. 26'da uygulanacak hukukun tespiti konusunda sergilenen tüketiciyi koruyucu ve menfaatleri dengeleyici yaklaşımın uygulanması noktasında eşya taşıma sözleşmelerinin kapsam dışı tutulmuş olması yeniden değerlendirilmeye muhtaçtır.
MÖHUK Tüketici Sözleşmesi Tüketici İşlemi Eşya Taşıma Sözleşmesi Taşımacılık
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Yasa Çatışmaları |
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Erken Görünüm Tarihi | 21 Temmuz 2025 |
Yayımlanma Tarihi | 25 Eylül 2025 |
Gönderilme Tarihi | 18 Şubat 2025 |
Kabul Tarihi | 16 Mayıs 2025 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2025 Cilt: 31 Sayı: 1 |