Ebû Ya‘kûb es-Sekkâkî’nin (ö. 626/1229) belagat ilminin temel kaynaklarından kabul edilen Miftâhü’l-‘ulûm eseri üzerine klasik dönemde birçok çalışma yapılmıştır. Miftâh’ın belagatle ilgili üçüncü bölümüne yoğunlaşan bu çalışmalar ilk başta telhis türünde eserlerle başlamıştır. Sonrasında şerh, hâşiye ve ta‘lîkât gibi türlere ayrılarak zengin bir belagat literatürünün oluşmasına zemin hazırlamıştır. Hâşiye ve ta‘lîkât türündeki eserler 13./19. yüzyılın sonlarına kadar varlığını sürdürmüştür. Ancak 14./20. yüzyılla birlikte belagat eksenli çalışmalarda önemli değişiklikler yaşanmıştır. Şöyle ki Mısır’ın en önemli dinî eğitim kurumu olan Ezher’deki ıslahat ve tecdit çağrıları, belagat eğitiminin de gözden geçirilmesini gündeme getirmiştir. Muhammed Abduh (ö. 1905), Reşîd Rızâ (ö. 1935) ve Abdurrahman el-Berkûkî (ö. 1944) gibi önemli ilim adamları tarafından desteklenen bu çağrıya göre, belagati mantık kurallarına ve kavramlar yumağına dönüştüren hâşiyeler terk edilmeli, Abdülkâhir el-Cürcânî’nin (ö. 471/1078-79) zevk-i selim eksenli Esrârü’l-belâga ve Delâ’ilü’l-i‘câz eserlerine dönülmelidir. Abduh, bu çağrıyı eyleme dönüştürerek Reşîd Rızâ’nın da desteğiyle Esrâr ve Delâ’il’i neşretmiştir (1902-1903).
Ebû Ya‘kûb es-Sekkâkî’nin (ö. 626/1229) belagat ilminin temel kaynaklarından kabul edilen Miftâhü’l-‘ulûm eseri üzerine klasik dönemde birçok çalışma yapılmıştır. Miftâh’ın belagatle ilgili üçüncü bölümüne yoğunlaşan bu çalışmalar ilk başta telhis türünde eserlerle başlamıştır. Sonrasında şerh, hâşiye ve ta‘lîkât gibi türlere ayrılarak zengin bir belagat literatürünün oluşmasına zemin hazırlamıştır. Hâşiye ve ta‘lîkât türündeki eserler 13./19. yüzyılın sonlarına kadar varlığını sürdürmüştür. Ancak 14./20. yüzyılla birlikte belagat eksenli çalışmalarda önemli değişiklikler yaşanmıştır. Şöyle ki Mısır’ın en önemli dinî eğitim kurumu olan Ezher’deki ıslahat ve tecdit çağrıları, belagat eğitiminin de gözden geçirilmesini gündeme getirmiştir. Muhammed Abduh (ö. 1905), Reşîd Rızâ (ö. 1935) ve Abdurrahman el-Berkûkî (ö. 1944) gibi önemli ilim adamları tarafından desteklenen bu çağrıya göre, belagati mantık kurallarına ve kavramlar yumağına dönüştüren hâşiyeler terk edilmeli, Abdülkâhir el-Cürcânî’nin (ö. 471/1078-79) zevk-i selim eksenli Esrârü’l-belâga ve Delâ’ilü’l-i‘câz eserlerine dönülmelidir. Abduh, bu çağrıyı eyleme dönüştürerek Reşîd Rızâ’nın da desteğiyle Esrâr ve Delâ’il’i neşretmiştir (1902-1903).
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Edebi Çalışmalar (Diğer), Arap Dili ve Belagatı |
Bölüm | Kitap İncelemesi |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 30 Haziran 2024 |
Gönderilme Tarihi | 28 Mart 2024 |
Kabul Tarihi | 23 Haziran 2024 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2024 Cilt: 66 Sayı: 66 |
Marmara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dergisi
Marmara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dergisi açık erişimli bir dergidir
Açık Erişim Politikası için tıklayınız.