Amaç: Kritik hastalıklarda hipofosfatemi gibi elektrolit bozukluklarının mortalite ile ilişkisi gösterilmiştir. Biz de çalışmamızda COVID-19’lu hastalarda bir elektrolit bozukluğu olan hipofosfateminin mortalite ile ilişkisini incelemeyi amaçladık.
Gereç ve Yöntemler: Bu retrospektif kesitsel çalışma, hastanemizde COVID-19 tanısı alıp, yatarak tedavi gören hastaları içermektedir. Hastalar, serum fosfor düzeylerine göre iki gruba ayrılmıştır: serum fosfor düzeyi 2.5 mg/dl'nin altında olanlar (hipofosfatemi) ve bu seviyenin üzerinde olanlar (hipofosfatemi olmayanlar). İki grup arasındaki karşılaştırmalar, çeşitli istatistiksel yöntemler kullanılarak yapılmış ve sonuçlar bu veriler ışığında değerlendirilmiştir.
Bulgular: Hipofosfatemi grubuyla karşılaştırıldığında, hipofosfatemi olmayan grupta DM (p<0,001) ve KBY (p=0,015) tanıları istatistiksel olarak anlamlı yüksekti. Fosfor grupları ile mortalite ve yatış süresi arasında da istatistiksel olarak anlamlı farklılık saptandı (p<0.001). Ayrıca yaş ve yatış süreleri sağ olanlara kıyasla exitus olanlarda istatistiksel olarak anlamlı yüksek bulundu (p<0.001; p=0.002).
Sonuç: Hipofosfatemi yapılan birçok çalışmada ve bizim çalışmamızda da olduğu gibi COVID-19’lu hastalarda mortalite ile ilişkisi gösterilmiştir ve şiddetli hastalığı öngörmede bir biyobelirteç olabilir.
Yok
Yok
Yok
Aim: In critical cases, electrolyte disturbances such as hypophosphatemia have been shown to be associated with mortality and in our study, we aimed to examine the relationship between hypophosphatemia, a symptom disorder with COVID-19, and death.
Material and Methods: This study is a retrospective, cross-sectional investigation that encompasses patients diagnosed with COVID-19 and subsequently admitted for treatment at our hospital. Based on their serum phosphate levels, the patients were bifurcated into two distinct categories: those with serum phosphate levels below 2.5 mg/dl, classified as hypophosphatemic, and those with levels above this benchmark, categorized as non-hypophosphatemic. The comparisons drawn between these two cohorts were facilitated using a range of statistical methodologies, and the resulting findings were subsequently analyzed and interpreted within this framework.
Results: Compared to the hypophosphatemia group, the diagnoses of DM (p<0.001) and CKD (p=0.015) were statistically significantly higher in the group without hypophosphatemia. A statistically significant difference was found between phosphorus groups and mortality and length of stay (p<0.001). In addition, age and length of hospitalization were found to be statistically significantly higher in those who died compared to those who were alive (p<0.001; p=0.002).
Conclusions: Hypophosphatemia has been shown to be associated with mortality in patients with COVID-19, as in many studies and in our study, and it may be a biomarker in predicting severe disease.
Yok
Birincil Dil | İngilizce |
---|---|
Konular | İç Hastalıkları |
Bölüm | Araştırma Makalesi |
Yazarlar | |
Proje Numarası | Yok |
Erken Görünüm Tarihi | 20 Ekim 2023 |
Yayımlanma Tarihi | 29 Ekim 2023 |
Gönderilme Tarihi | 14 Mayıs 2023 |
Kabul Tarihi | 12 Temmuz 2023 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2023 Cilt: 7 Sayı: 2 |
Bu Dergi Creative Commons Atıf-GayriTicari-AynıLisanslaPaylaş 4.0 Uluslararası Lisansı ile lisanslanmıştır.