This study aimed to determine the level of suitability of repurposing historic buildings as museums. This study addressed the subject matter within the framework of the type and level of intervention implemented to transform buildings into museums. When repurposing historic buildings, it is of paramount importance to balance preserving their values and making sure that they meet their new functions. Interviews, spatial analysis, and on-site observations were carried out to detect the intervention level on historic buildings during their repurposing. This study focused on the Adam Mickiewicz, Masumiyet, Orhan Kemal, and Doğançay museums that have been transformed from residential buildings to museums in the Beyoğlu district of Istanbul. Repurposing residential buildings as museum houses ensures their continuity. However, transforming them into art or collection houses requires more intervention resulting in more damage to their originality. In conclusion, repurposing is a method used to protect historic buildings. Considering the spatial dimensions and number of units of a building when repurposing it minimizes intervention and ensures its better preservation.
Bu çalışmanın amacı, tarihi konutların müze olarak işlevlendirilmesindeki uygunluk düzeyinin ortaya konulmasıdır. Konutların müzeye dönüştürülmesinde uğradığı müdahale şekli ve düzeyi çerçevesinde problem ele alınmıştır. Tarihi yapıların işlevlendirilmesinde mevcut yapının sahip olduğu değerlerin korunması ile yapının yeni işlevini karşılaması arasındaki dengenin kurulması önemli bir noktadır. Çalışmada, yeniden işlevlendirmede, konutlara yapılan müdahaleyi tespit etmek için görüşme, mekân analizi ve yerinde gözlem çalışması yapılmıştır. İstanbul’un Beyoğlu ilçesi içerisinde bulunan ve konuttan müzeye dönüştürülmüş Adam Mickiewichz, Masumiyet, Orhan Kemal ve Doğançay Müzeleri çalışma alanı olarak belirlenmiştir. Müze ev işlevinin konut yapılarının sürekliliği açısından uygun olduğu, sanat evi ve koleksiyon evi olarak kullanıldığı noktada mevcut yapıya müdahalelerin arttığı ve aslının daha az korunduğu gözlenmiştir. Sonuç olarak tarihi yapının korunmasında bir yöntem olan yeniden işlevlendirmede mevcut konutun mekânsal boyutları ve birim sayısı dikkate alınarak işlev önerilmesi, müdahale düzeyini en aza indirmekte ve böylece mevcut daha iyi korunabilmektedir.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 30 Aralık 2020 |
Kabul Tarihi | 28 Ocak 2021 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2020 |
Dergimiz Crossref, SOBIAD, ASOS Index, Index Copernicus, IAD, Academia, ResearchGate ve Google Scholar'da taranmaktadır.