Dini, felsefi, sosyolojik ve psikolojik veçhelere sahip olan mahremiyet tarih boyunca toplumsal koşullara göre değişime uğramıştır. Ancak matbaanın icadı, elektriğin keşfi ve bu keşif üzerine inşa edilen bilgisayar ve internet, hem izleme teknolojisini güçlendirerek gözetim toplumunun ortaya çıkmasına hem de Web 2.0’ın gelişmesine zemin hazırlayarak gönüllü olarak “teşhirci” olmayı olanaklı hale getirmiş ve böylece mahremiyetin ölümünün gerçekleşip gerçekleşmediği tartışmasını başlatmıştır. Çünkü yeni medya, özellikle sosyal medya, adeta toplumsal anlamda yegane varlık gösterme alanı haline gelerek internet kullanıcılarının tamamına yakını tarafından kullanılmaktadır. Yani yeni medya adeta sosyal hayatın tüm katmanlarını kuşatarak yüz yüze görüşmeye alternatif olarak aracılanmış sosyalleşme imkânı sunmaktadır. Bu sebeple dijitalleşen hayatın farklı boyutlarıyla araştırılması sağlıklı bir toplumsal yapı inşa etmek için önem arz etmektedir. Bu çerçevede nicel desende tasarlanan ve Bursa’da ikamet eden 18 yaş üstü 319 kişi ile yapılan bu araştırma, dindarlık ve sosyal medya bağımlılığının genel anlamda mahremiyet özel anlamda dijital mahremiyet üzerindeki etkilerini ölçmeyi hedeflemektedir. Elde edilen bulgular dindarlığın ve sosyal medya bağımlılığının yanı sıra yaş ve cinsiyet gibi demografik özelliklerin de mahremiyet algısını etkilediğini göstermektedir.
Anketlerin uygulamasında yardımcı olan Ayla ARSLAN'a teşekkür ederim
Privacy, which has religious, philosophical, sociological, and psychological aspects, has undergone changes throughout history according to social conditions. However, the invention of the printing press, the discovery of electricity and the computer, and the internet, which were built on this discovery, both strengthened surveillance technology and the emergence of the surveillance society and paved the way for the development of Web 2.0, making it possible to be a voluntary “exhibitionist”, thus initiating the debate on whether the death of privacy has occurred. This is because new media, especially social media, has become the main social space for social presence and is used by almost all internet users. In other words, new media encompasses all layers of social life and offers mediated socialization as an alternative to face-to-face meetings. For this reason, it is important to investigate digitalized life in different dimensions in order to build a healthy social structure. In this framework, this study, which was designed with a quantitative approach and conducted with 319 people over the age of 18 residing in Bursa, aims to measure the effects of religiosity and social media addiction on privacy in general and digital privacy in particular. The findings show that in addition to religiosity and social media addiction, demographic characteristics such as age and gender affect the perception of privacy.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | İletişim ve Medya Çalışmaları, Din Sosyolojisi, Din Araştırmaları |
Bölüm | Araştırma Makaleleri |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 22 Haziran 2023 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2023 |
MEDYA VE DİN ARAŞTIRMALARI DERGİSİ (MEDİAD) - JOURNAL OF MEDIA AND RELIGION STUDIES
This journal is licensed under a Creative Commons Attribution 4.0 International License.