Soğuk Savaş sonrası dönemde tehditlerin çeşitlenerek arttığı yeni yapısal düzende NATO’nun (Kuzey Atlantik Anlaşması Örgütü) güvenlik stratejile-rinde köklü değişimler yaşanmıştır. Yeni güvenlik ortamında, NATO’nun ko-lektif güvenlik stratejisinden küresel güvenliğe doğru giden sürecinde açık kapı politikası önemli bir rol oynamıştır. Özellikle, 2022 yılında başlayan Rus-ya-Ukrayna Savaşı sonrasında ulusal güvenliği tehdit altında olan ülkelerden İsveç ve Finlandiya NATO’nun açık kapı politikasından fayda sağlamayı amaçlamış, NATO’nun kolektif savunma stratejisi ön plana çıkmış ve NATO, İsveç ve Finlandiya’ya bir güvenlik perdesi görevi görmüştür. Tarafsızlık stra-tejisinden vazgeçerek ulusal kimliğini yeniden yenilemek durumunda kalan bu iki ülke NATO üyesi olmayı ve kendi ontolojik güvenliklerini garanti altına almayı amaçlamıştır. Bu çalışma, NATO’nun değişen koşullar karşısında izle-diği yeni stratejilerin önemini ortaya koyarken, İsveç ve Finlandiya’nın fiziksel güvenliklerinin yanında ontolojik güvenliklerinin sağlanmasında NATO’nun oynadığı yapıcı role önemle değinecektir. Ulusal kimliğin değişen koşullarda yeniden inşa edilebileceği bu çalışmada kapsamında ele alınacaktır. Bu çalış-ma, devletlerin dış politika davranışlarında ulusal güvenlik veya çıkar kavra-mının günümüzde hala etkisini koruduğu yöndedir.Bu çalışmada, nitel veri toplama teknikleri kullanılarak toplanan veriler üzerinden çözümlemeler yapı-lacak ve elde edilen verilere uygun teorik açıklama getirilecektir.
In the post-Cold War period, there have been fundamental changes in NATO's security strategies in the new structural order, in which threats have diversified and increased. In the new security environment, the open door policy has played an important role in NATO's process moving from a collec-tive security strategy to global security strategy. In particular, Sweden and Finland, countries whose national security is under threat after the Russia-Ukraine War that started in 2022, aimed to benefit from NATO's open-door policy, NATO's collective defense strategy came to the fore and NATO also served as a security curtain for Sweden and Finland. These two countries, which had to revise their national identity by abandoning the strategy of non-aggression, aimed to become members of NATO and guarantee their own ontological security. While this study reveals the importance of NATO's new strategies in the face of changing conditions, it will highlight the constructive role that NATO plays in ensuring the ontological security of Sweden and Fin-land as well as their physical security. In this study, analyses will be made on the data collected using qualitative data collection techniques and appropriate theoretical explanation will be given to the data obtained.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Uluslararası İlişkiler (Diğer) |
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 15 Eylül 2024 |
Gönderilme Tarihi | 6 Haziran 2024 |
Kabul Tarihi | 18 Ağustos 2024 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2024 |
Mevzu – Sosyal Bilimler Dergisi Creative Commons Atıf-GayriTicari 4.0 Uluslararası Lisansı (CC BY NC) ile lisanslanmıştır.