The use of theriac, a compound antidote, dates back to antiquity and evolved into an effective remedy against poisoning. During the Ilkhanid period, it gained strategic significance in both medicine and political security. This tradition began with Mithridates VI Eupator and was later developed by figures like Andromachus and Galen in Roman and Islamic medical literature. In medieval Islamic medicine, scholars such as Avicenna (Ibn Sīnā) and al-Bīrūnī emphasized its therapeutic value and effectiveness through empirical methods. The Ilkhanids adopted this knowledge and took systematic measures against poisoning. They institutionalized theriac production by appointing specialized palace staff. A notable example is the “Theriac of Ghazan” (tiryāq-i ghāzānī), formulated under Ghazan Khan, which served both as a poison antidote and a treatment for illnesses. The Ilkhanids also enriched their pharmacological practices by importing herbal ingredients from China, India, and the Middle East. Chinese rhubarb, in particular, became central to antidotal formulations. This intercultural synthesis strengthened Ilkhanid medicine and expanded its pharmacopoeia, highlighting theriac’s dual role in health and governance. The study draws on Arabic and Persian sources from the Ilkhanid era, as well as early Turkish medical texts and later English-language research. Based on this material, the article explores the historical development of theriac during the Ilkhanid rule and its role in protecting political authority through medical means. Thus, the study reveals theriac’s significance not only as a protective medical remedy but also as a strategic tool for maintaining political stability.
Tiryak kullanımı, antik çağlardan itibaren zehirlenmelere karşı etkili bir panzehir olarak gelişmiş ve özellikle İlhanlılar döneminde sağlık ile güvenlik alanlarında stratejik bir önem kazanmıştır. Bu gelenek, Mithridates VI Eupator tarafından geliştirilen tiryak karışımlarıyla başlamış; Roma ve İslam tıp literatüründe Andromachus ve Galen gibi hekimlerin katkılarıyla çeşitlendirilmiştir. Orta Çağ İslam tıbbında ise İbn Sînâ ve el-Bîrûnî gibi önemli isimler, tiryakın tıbbi değerini vurgulamış ve deneysel uygulamalarla etkinliği üzerinde durmuştur. İlhanlılar, bu köklü bilgileri benimseyerek zehirlenmeye karşı kapsamlı tedbirler almış; saraylarında özel aşçılar görevlendirerek tiryak üretimini sistematik hale getirmişlerdir. Gâzân Han tarafından geliştirilen “tiryâk-i gâzânî” formülü hem zehirlenmelere karşı koruma sağlamada hem de çeşitli hastalıkların tedavisinde etkin şekilde kullanılmıştır. Ayrıca, İlhanlılar Çin, Hindistan ve Orta Doğu’dan bitkisel maddeler ithal ederek zengin bir tıbbi sentez oluşturmuş; özellikle Çin raventi, panzehir bileşiminde merkezi bir bileşen olarak öne çıkmıştır. Bu çok kültürlü etkileşim, İlhanlı tıbbının gelişimini desteklemiş ve farmakolojik bilgi birikimini artırarak, dönemin sağlık ve siyasi güvenlik pratiklerinde tiryakın önemini pekiştirmiştir. Çalışmada İlhanlılar dönemine ilişkin Arapça ve Farsça kaynakların yanı sıra erken dönem Türkçe tıp eserlerinden de yararlanılmış; ayrıca daha sonraki dönemlerde hazırlanmış İngilizce araştırmalar ve İlhanlı coğrafyasına ait çeşitli kaynaklar değerlendirilmiştir. Mevcut kaynaklar doğrultusunda gerçekleştirilen bu kapsamlı inceleme neticesinde, makale İlhanlılar döneminde tiryak kullanımının tarihsel gelişimini irdelemekte ve zehirlenmeye karşı geliştirilen tıbbi uygulamaların siyasi otoriteyi koruma bağlamındaki işlevini ortaya koymayı amaçlamaktadır. Böylece çalışma, tiryakın hem sağlık alanındaki koruyucu işlevini hem de siyasi otoritenin güvenliğini sağlama bağlamındaki stratejik önemini kapsamlı bir şekilde ortaya koymayı hedeflemektedir.
bu çalışma etik kurul izni gerektirmiyor
destekleyen kurum ve kuruluş bulunmamaktadır
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Tarihsel Çalışmalar (Diğer) |
Bölüm | Derleme |
Yazarlar | |
Erken Görünüm Tarihi | 27 Eylül 2025 |
Yayımlanma Tarihi | 30 Eylül 2025 |
Gönderilme Tarihi | 26 Şubat 2025 |
Kabul Tarihi | 1 Eylül 2025 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2025 Cilt: 15 Sayı: 3 |
Mersin Üniversitesi Tıp Fakültesi’nin süreli bilimsel yayınıdır. Kaynak gösterilmeden kullanılamaz. Makalelerin sorumlulukları yazarlara aittir
Kapak
Ayşegül Tuğuz
İlter Uzel’in “Dioskorides ve Öğrencisi” adlı eserinden
Adres
Mersin Üniversitesi Tıp Fakültesi Tıp Tarihi ve Etik Anabilim Dalı Çiftlikköy Kampüsü
Yenişehir/ Mersin