İnsanın yaratılış
gayesi Allah’a kulluktur. Din, insanın Allah ile irtibatını sağlar. Allah’a
inanma ve ibadet bir bütün olarak dinin asli unsurlarını meydana getirir. Bu
açıdan bakıldığında ibadetler, inanç sisteminden sonra dinde ikinci önemli
alanı oluşturur. İbadetlerin Allah ve Resulünün bildirdiği biçimiyle yapılması
esastır. Dindeki konumu, inancın korunmasındaki rolü ve dinin gündelik hayatta
dışa akseden simgeleri (şeâir)/pratikleri
olma özelliği sebebiyle ibadet konuları dini öğreti ve literatürde önemini her
dönemde korumuş ve fıkıh kitaplarının ilk konularını oluşturmuştur. Bu bağlamda
bir Hanefî fıkıh, usûl ve kelam âlimi olan İbnü’l-Hümâm’ın ibadetler alanındaki
fıkhî yaklaşım ve değerlendirmelerinin fürû’ fıkıh açısından tespit ve
değerlendirmesi bu makalenin amacıdır. Çalışmada İbnü’l-Hümâm’ın mezhep içi ve
mezhepler arası mukayeseye yer verişi, mezhep taassubuna düşmemeye özen
göstermesi, kolaylaştırma ilkesini kullanışı, Hz. Peygamber sonrası dönemde
gerçekleşen değişimlere yaklaşımı, ortaya koyduğu görüş, değerlendirme ve
tercihlerinde ‘tashih mercii’
konusunda özeni gibi hususlardaki metodu, tercihleri ve değerlendirmeleri
ortaya konmaya çalışılmıştır. Makalede müellifin kendi fıkıh ve usûl alanındaki
eserleri -özellikle Fethu’l-kadîr- esas alınmıştır.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Din Araştırmaları |
Bölüm | MAKALE |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 27 Temmuz 2018 |
Gönderilme Tarihi | 14 Haziran 2018 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2018 Cilt: 8 Sayı: 2 |
Bilginin ışığında aydınlanmak dileğiyle....
ODÜSOBİAD