Between 1965 and 1980, Cumhuriyet Halk Partisi (Republican People’s Party) formulated its
position as ‘left-of-centre’ in order to claim to represent the subordinate
classes. Despite contributing to the radicalisation of organised fractions of
workers and peasants to a great extent, its social democratic discourse could
not respond to the prolonged hegemonic crisis in the late-1960s and the late-1970s.
Left-Kemalist and liberal-conservative approaches, the dominant but opposing
perspectives, explained the CHP’s failure with references to the power of
foreign capital and the tutelage regime of the Republican state respectively. This
paper argues that both perspectives could not adequately understand social
democratic welfare state as a particular sociohistorical form of capitalist
state whose hegemonic crisis is embedded in class relations. Therefore, it aims
to offer a consistent and coherent perspective that is critical of both
approaches, and that examines the internal and dynamic relationship among the capitalist
state, political parties, hegemony, and social democracy in accordance with
class relations. With this aim, it borrows its theoretical and conceptual
framework from historical materialism. This paper fundamentally argues that the
CHP’s failure stemmed from and concretized impasses of social democracy regarding
its relation to the struggle of subordinate classes.
1965 ve 1980 yılları
arasında Cumhuriyet Halk Partisi
konumunu ‘ortanın solu’ olarak belirleyerek bağımlı sınıfları temsil ettiğini
iddia etmiştir. İşçi ve köylü sınıfının hareketliliğine önemli ölçüde bu
şekilde katkıda bulunmuş olsa da, CHP’nin sosyal demokratik refah devletinin
geç-1960’lar ve geç-1970’lerdeki hegemonya krizine bir yanıt olamamıştır. İki
baskın ancak karşıt görüş olan sol-Kemalist ve liberal-muhafazakar yaklaşımlar
CHP’nin bu başarısızlığını sırasıyla yabancı sermayenin gücü veya Cumhuriyet
devletinin vesayet rejimi ile açıklamaktadır. Bu makale, sözkonusu yaklaşımların
sosyal demokratik refah devletini, sınıf ilişkilerinden kaynaklanan hegemonya
krizlerinin içkin olduğu kapitalist devletin toplumsal-tarihsel bir biçimi
olarak anlayamadığını savunur. Bu nedenle, sözkonusu yaklaşımlara eleştirel ve
kendi içinde tutarlı bir yaklaşım sunmayı amaçlar. Kapitalist devlet, siyasi
partiler, hegemonya, ve sosyal demokrasi arasındaki içsel ve devingen ilişkiyi
sınıf ilişkileri bağlamında incelemeyi amaçlar. Bu amaçla, kuramsal ve
kavramsal çerçevesini tarihsel materyalizmden ödünç alarak çizer. Bu makale,
temel olarak CHP’nin başarısızlığının sosyal demokrasinin açmazlarından kaynaklandığını
ve bu açmazları somutlaştırdığını bağımlı sınıfların mücadelesi üzerinden
tartışmaktadır.
Bölüm | Makaleler |
---|---|
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 30 Haziran 2018 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2018 Cilt: 2 Sayı: 1 |