The purpose of this study is to revisit the
concept of “self-translation” (“auto-translation”) within the context of Reşat
Nuri Güntekin’s famous novel Çalıkuşu,
which is a classic of Turkish literature. Following its creation as a play
originally under the title of Istanbul Kızı (“The Girl from Istanbul”),
Çalıkuşu was “translated” into a
novel by Reşat Nuri. Çalıkuşu in the novel form was serialized in
the Ottoman alphabet in Vakit in
1921. Its first book edition was published in 1922 by Orhaniye Matbaası. After
four reprintings from 1922 to 1928, Reşat Nuri “rewrote” the novel in the Latin
alphabet and serialized it in Yedigün
in 1937. Its first Latin alphabet edition as a book was published by İkbal
Kitabevi in 1939. Taking the “rewriting” process undergone by Çalıkuşu as “intralingual translation”
and indeed as “intralingual self-translation” (Canlı, 2018: 59; 2019) as it was
conducted by Reşat Nuri himself, this study revisits certain theoretical
thoughts on the concept of “self-translation”. “Self-translation” has been
addressed within the framework of interlingual translation (Popovič, 1976: 19;
Grutman, 2009: 57) and intralingual translation (Canlı, 2018: 59; 2019) thus
far, and a categorization has been made with regards to “why” authors are
engaged in “self-translation”, by treating self-translation as occurring across
two languages and cultures (Grutman and Van Bolderen, 2014: 324-327).
Moreover, self-translation has been regarded as an “unusual” example of
translation and subjected to an inquiry on whether it is a “translation or
rewriting” (Ehrlich,
2009: 243, 245). Employing textual and paratextual
elements (Genette, 1997), the present study proposes the concepts of
“intergenre self-translation” and “intergenre-auto-translauthor” to refer to the self-translation process
of Çalıkuşu, whose birth
as a novel was actually an “intergenre translation” (Perteghella, 2013: 205),
thereby adding a new dimension to the conceptualization of self-translation
covering interlingual translation and intralingual translation. Furthermore,
the study highlights the limitedness and restrictiveness of the categorization
on reasons for self-translation by laying an emphasis on the historical and
cultural nature of translation and scrutinizes the implications of the inquiry
on whether self-translation is “translation or rewriting”.
Çalıkuşu intralingual translation self-translation intralingual self-translation rewriting
Bu çalışmanın amacı Reşat Nuri Güntekin’in Türk
edebiyatının klasikleri arasında yer alan Çalıkuşu
adlı eseri bağlamında “öz-çeviri” kavramını yeniden ele almaktır. Çalıkuşu ilk olarak İstanbul Kızı
başlıklı bir piyes şeklinde yazıldıktan sonra Reşat Nuri tarafından romana
“çevrilmiş”, 1921 yılında Vakit
gazetesinde eski harflerle tefrika edilmiştir. Kitap şeklindeki ilk baskısı ise
1922 yılında Orhaniye Matbaası tarafından yayımlanmıştır. 1922 ile 1928 yılları
arasında yapılan ilk dört baskısının ardından Reşat Nuri tarafından yeni
harflerle “yeniden yazılan” Çalıkuşu,
1937’de Yedigün’de tefrika
edilmiştir. Yeni harfle olan ilk kitap baskısı ise 1939’da İkbal Kitabevi
tarafından yapılmıştır. Çalıkuşu’nun
geçirdiği “yeniden yazım” sürecini bir “diliçi çeviri” olarak ele alan ve söz
konusu çeviriyi Reşat Nuri’nin yapmış olması itibarıyla romanı bir “diliçi
öz-çeviri” (Canlı, 2018: 59; 2019) olarak değerlendiren bu çalışmada
“öz-çeviri” kavramına ilişkin çeşitli kuramsal görüşler yeniden ele
alınmaktadır. Literatürde öz-çeviri kavramı bugüne kadar dillerarası çeviri
(Popovič, 1976: 19; Grutman, 2009: 57) ve diliçi çeviri (Canlı, 2018: 59; 2019)
kapsamında tartışılmış; öz-çevirinin “neden” yapıldığı üzerine –iki dil ve kültür
arasında gerçekleştiği düşüncesi temel alınarak– bir sınıflandırmaya gidilmiş (Grutman ve Van Bolderen, 2014:
324-327) ve öz-çeviri “olağan dışı” bir çeviri örneği
olarak görülerek “ya ‘çeviri’ ya da ‘yeniden yazım’”[1] (Ehrlich, 2009: 243, 245) şeklinde bir sorgulamaya tabi tutulmuştur. Bu çalışmada ise,
metinsel ve yanmetinsel (Genette, 1997) öğelerden elde edilen bulgular
ışığında, bir roman olarak doğuşu “türlerarası çeviri” (Perteghella, 2013: 205)
olan Çalıkuşu’nun öz-çeviri sürecinden hareketle, öz-çeviriye ilişkin
dillerarası ve diliçi çeviriyi içeren kavramsallaştırmaya yeni bir boyut daha
eklenerek “türlerarası öz-çeviri” (“intergenre self-translation”) ve “türlerarası öz-çeviri yazar”
(“intergenre-auto-translauthor”)[2] kavramları önerilmekte; çevirinin tarihselliğinin ve kültüre
bağımlılığının altı çizilerek öz-çeviriyi doğuran nedenlere ilişkin dillerarası
çeviri boyutunda oluşturulan sınıflandırmanın kısıtlılığı ve kısıtlayıcılığı
vurgulanmakta; öz-çeviriye ilişkin “‘çeviri’ mi yoksa ‘yeniden yazım’ mı?”
sorgulamasının içerimlerine ilişkin bir irdelemede bulunulmaktadır.
[2]
“Türlerarası öz-çeviri” (“intergenre self-translation”) ve
“türlerarası öz-çeviri yazar” (“intergenre-auto-translauthor”) kavramlarının
üretilmesinde Gülsüm Canlı’nın “Relocating Self-Translation from the
Interlingual to Intralingual: Faulkner as a Self-Translauthor” (2018) başlıklı
çalışmasında ve William Faulkner’ın Sanctuary Adlı Romanının Kaynak ve Erek
Dizgedeki Çeviri Serüveni: Diliçi Çeviri, Öz-Çeviri, Yeniden Çeviri ve Dolaylı
Çeviri Kavramları Işığında Bir İnceleme (2019) başlıklı doktora tezinde
bulunduğu kavramsal önerilerden faydalanılmıştır.
Çalıkuşu diliçi çeviri öz-çeviri diliçi öz-çeviri yeniden yazım
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Dilbilim |
Bölüm | Türk dili, kültürü ve edebiyatı |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 21 Ağustos 2019 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2019 |