Destan türünden sonra
ortaya çıkan ve ilk örneklerini XV. yüzyıldan itibaren görmeye başladığımız
halk hikâyeleri, halk anlatılarının en yaygını olarak modern roman ve hikâyeye
geçişte önemli rol oynamıştır. Anonim olan ve manzum-mensur karışık olarak
yazılan halk hikâyeleri ile Klasik edebiyattaki mesneviler arasında muhteva
bakımından benzerlikler vardır. Mesnevi nazım şekliyle kaleme alınmış eserlerin
birçoğunun çift kahramanlı aşk hikâyesi anlattığı bilinmektedir. Bu
mesnevilerden biri de Mihr ü Mâh’tır.
XVII. yüzyıl şairlerinden Çorlulu Zarîfî’nin hamse sahibi olmak amacıyla
Nizâmî’yi örnek alarak yazdığı eser, Mihr ile Mâh arasında geçen aşk hikâyesini
anlatmaktadır. Tarihî-Coğrafi Fin Kuramı’nın önemli temsilcilerinden biri olan
Axel Olrik, halk anlatıları içerisinde bulunan belli temel yapıların
varlığından söz ederek anlatıcının bilerek ya da bilmeden bunları takip
ettiğini ifade eder. Bu çalışmada söz konusu mesnevi farklı bir açıdan ele
alınarak Danimarkalı halkbilimci Axel Olrik’in halk anlatılarından yola çıkarak
oluşturduğu on beş maddelik “epik kanunları teorisi” bağlamında incelenmiştir.
Çalışmanın sonunda Mihr ü Mâh mesnevisinin
Olrik’in epik kurallarından birçoğunu içerdiği görülmüş, bu bağlamda sözlü
kültür ile Klasik edebiyattaki mesnevi geleneğinin birbirinden kopuk olmadığı
kanısına varılmıştır.
Halk hikâyesi mesnevi Axel Olrik’in epik yasaları Zarîfî Mihr ü Mâh
Folk stories which
emerged after the epic genre and whose first examples began to be seen from the
15th century, played an important role in the transition to modern novels and
stories as the most common of folk narratives. There are similarities in terms
of content between folk stories which are anonymous and written as verse-prose
mixed and mesnevi in Classical literature. It is known that many of the works written
in mesnevi verse tell a double hero love story. One of these mesnevi is Mihr ü Mâh. The work of Çorlulu Zarîfî,
one of the 17th century poets, taking Nizâmî as an example in order to have a hamse, tells the story of
love between Mihr and Mâh. In this study, this mesnevi is examined from a
different perspective and examined in the context of the epic laws theory of
fifteen items which was created by the Danish folklorist Axel Olrik based on
folk narratives. At the end of the study, it was seen that Mihr ü Mâh mesnevi
included many of Olrik's epic rules. In this context, it is concluded that oral
culture and mesnevi tradition in Classical literature are not disconnected from
each other.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Sanat ve Edebiyat |
Bölüm | Türk dili, kültürü ve edebiyatı |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 21 Eylül 2019 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2019 Sayı: 16 |