Küreselleşmenin muazzam boyutlara ulaştığı yirmi birinci yüzyılda, çeviri olgusunun ele alınış şekli ve çevirmenden beklenen adımlar da değişmeye başlamıştır. Bilindiği gibi çağımız teknoloji çağıdır. Metinler artık çok kısa bir sürede yazılmakta ve anında çevirisine ihtiyaç duyulmaktadır. İki gün önce gündem olan bir metin, hızlı okunması ve sosyal medya gibi platformlarda hızlı yayılmasıyla bugün güncelliğini yitirebilir. İnternet’in henüz gelmediği dönemde, çevirmenler geçimlerini bir veya iki metin türü ve geleneğinde uzmanlaşarak sağlayabilmekteyken, artık daha fazla sayıda alanda uzman olmak gerekebilmektedir. Özellikle haber siteleri, şirketler, internet alışveriş sayfaları haber içerikleri ya da ürünlerini uluslararası ortamda da servis etmek için çeviriye ihtiyaç duymaktadır. Bunun yanı sıra, basılı metinlerin çoğu internet ortamına aktarılmıştır. Bundan böyle kullanıcılar dijital okuryazarlığın kendilerine sağladığı avantajlar çerçevesinde, içeriklerin kendi ihtiyaç duydukları kısımlarını “scroll down” yaparak çok kısa bir sürede okuyabilmektedir. Bu, farklı içeriklerin ve yeni ihtiyaçlara uygun metin türlerinin üretilmesi anlamına gelmektedir. Böyle bir ortamda, çevirmenlerin pek çok alanda kendini geliştirmesi gerekmektedir. Benzer şekilde Mütercim Tercümanlık bölümlerinde ders veren öğretim elemanları, belki de 10-15 yıl öncesinde çeviri piyasasında ihtiyaç duyulan çeviride uzmanlık alanları sayıca sınırlı olduğundan, bu uzmanlık alanlarına ilişkin dersleri öğrencilere sadece bir iki metinde uzmanlaşarak kolaylıkla aktarabilmekteydi. Seçmeli ders sayısının sınırlı olduğu bu zamanlarda, bu anlamda süreç yönetimi daha kolaydı. Ancak farklı içeriklerin her geçen gün artmasıyla, çeviri eğitimcileri de piyasayı akademiye taşımak açısından farklı metin türlerinde artık deneyim kazanmak zorundadır. Böylece öğrencilere piyasanın mezun olduktan sonra kendilerinden ne beklediği gösterilebilir. Günümüzde çeviri derslerinin giriş düzeyinde verilmesi artık yeterli değildir. Özellikle daha yoğun uygulama gerektiren yerelleştirme, makine çevirisi ve post-editing-son biçimleme, medikal cihaz çevirileri, görsel işitsel çeviri, işaret dili tercümanlığı vb. gibi yeni uzmanlık alanları ortaya çıkmıştır. Çeviri eğitimcilerinin bu derslerde çok kısa sürede uzman olmaları ilk başta mümkün olmayabilir. Bu anlamda zaman zaman çeviri piyasasında deneyimli olan çevirmenler mütercim tercümanlık bölümlerinde çoğunlukla kısmi zamanlı ders vererek akademik-piyasa etkileşimine katkı yapan paydaşlardır. Ancak mütercim tercümanlık bölümlerinde mesafe faktörü, üniversitenin bütçe ayırmaması gibi nedenlerle dışarıdan uzman her zaman çağrılamayabilir. Ya da dışarıdan eleman çağrılabilse da başka alternatiflerle takviye yapmak uzmanlaşma süreci açısından kaydadeğer olabilir. Bu çalışmada, üniversitelerin mütercim tercümanlık bölümlerine bir fikir sunmak ve böylelikle çeviride uzmanlaşmanın daha da sağlanabilmesi için İŞKUR odağında mesleki eğitim kursları tasarlanarak çevirmen adaylarının eldeki koşullar çerçevesinde uzmanlık kazanıp kazanamayacağı tartışılmıştır. Söz konusu kursların dışarıdan bir kişi görevlendirilerek daha az bütçeyle uzaktan verilebileceği de düşünülmektedir. Ancak tartışma yazısı olarak düşünülen bu çalışmayla İŞKUR gibi kurumlarla eğitsel işbirliği yaparak da öğrencilere faydalı olunabileceğine inanılmaktadır. Bu açıdan çalışmanın sonunda Bartın örneğinde İŞKUR işbirliği ile bir mesleki eğitim kursu tasarısına yer verilmiştir.
Mütercim Tercümanlık çeviride uzmanlık alanları uzmanlık İŞKUR
In the twenty-first century, when globalization has reached enormous dimensions, the way the translation activity is handled and the steps expected of translators have also begun to change. As known, our age is the age of technology. Texts are now written in a short period and there is a need for instant translation. A text that was on the agenda two days ago might become out of date today due to its fast consumption and instant spread on social media. While translators could earn their living through specialization in one or two text types in the era, when the Internet was not familiar, it may now be necessary to be specialized in many more areas. Particularly news sites, companies, and internet shopping pages need translation activity to serve their contents or products for the international environment. Besides, most of the printed texts have now been transferred to the Internet. From now on, users can choose the part of the content they need to read within the framework of the advantages of the concept of digital literacy by “scrolling down.” This means producing different content and text types suitable for new needs. In such environments, translators have to improve themselves in many areas. Nevertheless, the lecturers teaching in the Translation and Interpreting departments could quickly transfer courses about these specialized areas to the students via specializing in only one or two texts 10-15 years ago because the areas of specialization in translation needed in the translation market were then limited in number. At those times when the number of elective courses was few, process management was more straightforward in this sense. However, as a result of an increasing number of different contents, lecturers have now to gain experience in different text types to move the market to academia. Thus, prospective students can be shown what the market expects of them after their graduation. From now on, localization, machine translation, post-editing, translations of medical devices, audio-visual translation, sign language interpreting, etc., should be practiced in more detail rather than giving translation courses at the introductory level. New areas of specialization seem to have emerged. Then, in the beginning, it may not be possible for lecturers to become experts in these courses in a very short time. In this sense, experienced translators in the translation market sometimes serve as the stakeholders who contribute to the academic-market interaction by offering part-time lectures within the translation and interpreting departments. However, such experts may not give lectures for reasons such as the factor of distance and the lack of budget of the university in translation and interpreting departments. Though the university can meet the cost of a part-time lecturer outside the university, alternatives can be remarkable for the specialization process. In this study, it has been discussed whether prospective translators can gain expertise within the framework of the conditions at their hands by designing training courses on the focus of ISKUR to present an idea to the translation and interpreting departments of universities and thus provide further specialization in translation. It is thought that these courses can be given remotely, with less budget, by assigning an external person. Still, this discussion-based paper is believed to help students thanks to educational cooperation with institutions such as ISKUR. In this regard, at the end of the study, a training course has been designed in the case of Bartin City.
Translation& Interpreting specialized texts in translation specialty ISKUR
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Dilbilim |
Bölüm | Çevirilbilimi |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 21 Ekim 2022 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2022 Sayı: 30 |