Mekân kavramı geçmişten günümüze pek çok alanda sürekli olarak üzerinde tartışılan bir kavram niteliğini taşımaktadır. Özellikle sanat alanında estetik bir sorunsallık taşıyan mekân kavramı tarih boyunca sanatsal disiplinlerde önemi giderek artan bir konu olmakla kalmamış aynı zamanda sanatçının eser üretiminde yeni bir anlatım dili olmuştur. Eser üretiminde mekân kavramı, fiziki gerçekliği olan gerçek mekân anlayışı ve fiziki gerçekliği olmayan soyut mekân anlayışı olarak düşünülebilir. Bu araştırmada, mekân kavramı bağlamında fiziki gerçekliği olmayan soyut mekân anlayışını Helen Frankenthaler ve Nicolas de Staël eserleri ele alınarak incelemek araştırmanın temel amacını oluşturmaktadır. Araştırmada, bu amaç doğrultusunda eser-mekân ilişkisi 20. yy ile birlikte sorgulanmaya başlayarak sanat eserinin izleyicisiyle bütünleşmesini sağlayacaktır. Bu çerçeveden bakıldığında geleneksel izleyici anlayışı, günümüzde yerini sorgulayan, deneyimleyen, mekân ve sanat nesnesinin bir parçası haline gelen izleyici profilini ortaya çıkarmıştır. Bu araştırma, mekânın sanatçı veya izleyici tarafından algılanmasına yönelik farklı bakış açıları sunacağından “Helen Frankenthaler ve Nicolas de Staël eserlerindeki mekân anlayışına dair bir inceleme” adlı çalışmanın eğitimcilere ve araştırmacılara önemli bir kaynak olacağı düşünülmektedir.
The concept of space is a concept that has been constantly discussed in many areas from the past to the present. The concept of space, which has an aesthetic problematic especially in the field of art, has not only been an increasingly important subject in artistic disciplines throughout history, but has also become a new language of expression in the production of the artist’s work. The concept of space in the production of work can be considered as a real understanding of space with physical reality and an abstract understanding of space without physical reality. In this research, the main purpose of the research is to examine the abstract space concept, which has no physical reality in the context of the concept of space, by considering the works of Helen Frankenthaler and Nicolas de Staël. The relationship between work and space has begun to be questioned with the 20th century, and the art has become integrated with the audience. From this perspective, the traditional viewer understanding has revealed the audience profile that questions its place, experiences, and becomes a part of the space and art object. Since this research will present different perspectives for the perception of the space by the artist or the audience, the study titled “A review of the space understanding in Helen Frankenthaler and Nicolas de Staël works” is thought to be an important resource for educators and researchers.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 27 Aralık 2021 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2021 Cilt: 11 Sayı: 2 |