Tekhne ve sanat ilişkisi Antikçağ’dan günümüze kadar tartışılagelen bir konudur. Tekhne, genel anlamıyla zanaat ve güzel sanatlar için kullanılmakla beraber, özünde bir ‘açığa çıkarma’ eylemi söz konusudur. Tekhne, dolayısıyla sanat, biçimlendirmeden önce yani bir heykel, kap ya da resim olarak ortaya çıkarmadan önce karşısında varlığını açığa koyan şeyi görebilmektir. Bu tanımlamada ontolojik bir karakter vardır. Real olanla yani doğayla -physis- karşılaşma ve onda saklı/örtülü olanı açığa çıkarmayı içeren bir süreç söz konusudur. Bu doğaya -physis- yöneliş bilim ve teknolojide de mevcuttur ve bu çerçevede köken olarak tekhne’ye bağlanırlar. Özünde bir ‘varlık kazandırma’, ‘varlığı ortaya çıkarma’ edimi olarak tanımlayabileceğimiz yaratıcılık da tekhne ile iç içe işler. Bu çalışma, ilkin tekhne, dolayısıyla teknik, teknoloji ve bilimin sanatla ilişkisinin izini sürerken sanatın ve yaratıcılığın ardında yatan ontolojik bağlamı ortaya çıkarmaya çalışmaktadır. Bu ontolojik bağlamı gösterdikten sonra ise, tüm kavramlarla beraber sanatın da sonunun tartışıldığı, bilimin doğayı araçsallaştırdığı ve giderek dijitalleşen post- modern dönemde sanatın konumunu yeni medya sanatı üzerinden incelemeyi amaçlamaktadır. Bu bağlamda, temel sorusu, dijital dönemin dili ile izleyicilere/katılımcılara ulaşmaya çalışan interaktif yeni medya sanatının, sanatın özünde bulunduğu varsayılan ontolojik oluşa yani, izleyiciyi yaşama ve bizzat kendisinin var oluşuna dair bir karşılaşma gerçekleştirmeye ne kadar davet ettiği ve buna yakın olduğunu sorgulamaktadır.
Tekhne Teknoloji Yaratıcılık İnteraktif Yeni Medya Sanatı Post-Modern Toplum.
The relationship between tekhne and art is an issue that has been debated since Antiquity until today. Although tekhne is generally used for craft and fine arts, it is an act of revelation in essence. Tekhne, hence art, is the ability to see what reveals its presence before it is formed, that is, as a sculpture, vessel or painting. There is an ontological character in this definition. There is a process involving encountering with the real, that is nature -physis- and revealing what is hidden in it. This orientation to nature -physis- is also present in science and technology and in this framework, they are linked to tekhne etymologically. Creativity, which can be defined as the act of ‘bringing existence’ in essence, ‘revealing existence’, also interweaves with technics.This study, in the first place, attempts to reveal the ontological context behind art, while tracing the relationship between technic, technology and science with art. After showing this ontological context, it aims to examine the position of art through new media art in the post-modern period, where the end of art is discussed along with all concepts, where science instrumentalizes nature and where it is gradually becoming digital. In this context, its fundamental question is questioning how interactive new media art, which tries to reach the audience / participants with the language of the digital age, invites the audience to an encounter with the supposed ontological existence inherent in art, in other words, with her/his existence itself and life.
Tekhne Technology Creativity Interactive New Media Art Post-Modern Society.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 27 Aralık 2021 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2021 Cilt: 11 Sayı: 2 |