Modern living conditions have distanced nature from being an integrated domain of human life, transforming it into a limited, regulated, and merely representational construct.Especially in urban contexts, nature is no longer directly experienced but rather observed from a distance and preserved symbolically within isolated zones. This shift has turned nature into an aestheticized image, a spectacle to be watched. This study examines how nature is represented through art, how it is spatially restricted, and what kinds of critical readings this enables. Through a comparative analysis of works by Max Peintner, Ben Tolman, and Mel Chin, the study explores the exclusion and repair efforts applied to nature using the concepts of space, representation, and intervention. It ultimately argues that art functions not only as an aesthetic medium but also as a reflective and political tool in redefining the human-nature relationship.
Modern yaşam koşulları, doğayı insanla iç içe bir yaşam alanı olmaktan uzaklaştırarak onu sınırlı, denetlenen ve yalnızca temsile indirgenen bir yapıya dönüştürmektedir. Özellikle kentsel bağlamda doğa, artık doğrudan deneyimlenen değil, uzak-tan gözlemlenen ve sembolik biçimde korunmaya çalışılan izole bir alanda varlık bulmaktadır. Bu durum, doğanın estetik bir görüntüye, izlenen bir nesneye dönüşmesine yol açar. Bu çalışma, doğanın sanat yoluyla nasıl temsil edildiğini, nasıl sınır-landırıldığını ve ne tür eleştirel okumalara imkân sunduğunu tartışmaktadır. Max Peintner, Ben Tolman ve Mel Chin’in işleri üzerinden yapılan karşılaştırmalı çözümlemede, doğanın dışlanması ve onarılma çabaları mekân, temsil ve müdahale kav-ramları üzerinden değerlendirilmiştir. Sanatın doğa ile kurulan ilişkide yalnızca estetik değil, düşünsel ve politik bir araç olarak nasıl konumlandığı tartışmaya açılır.
| Birincil Dil | Türkçe |
|---|---|
| Konular | Çevresel Sanat, Disiplinlerarası Sanat, Resim |
| Bölüm | Araştırma Makalesi |
| Yazarlar | |
| Erken Görünüm Tarihi | 29 Kasım 2025 |
| Yayımlanma Tarihi | 30 Kasım 2025 |
| Gönderilme Tarihi | 5 Temmuz 2025 |
| Kabul Tarihi | 19 Ekim 2025 |
| Yayımlandığı Sayı | Yıl 2025 Sayı: 53 |