Kurmaca metinlerde mekân, yazarın tamamen hayal gücüyle inşa ettiği soyut bir kurgu olabileceği gibi, gerçek coğrafi veya tarihî mekânlardan esinlenmeyle veya bu mekânların dönüştürülmesiyle oluşturulmuş bir anlatı unsuru da olabilir. Sanatta ve özel olarak kurmacalarda gerçeklik arayışı, Platon ve Aristoteles’ten bu yana süregelen önemli bir tartışma alanıdır. Aristoteles’e göre gerçeği taklit etmek (mimesis) insan doğasının kaçınılmaz bir yönelimi iken; Platon’a göre, taklit hakikatin eksik bir yansıması olduğu için yanıltıcı ve tehlikelidir. Ancak bu düşünce geçmişten günümüze pek çok safhadan geçmiş, sanatın işlevi farklı felsefi ve edebî perspektiflerden bakılarak yeniden değerlendirilmiştir. Modern çağda birçok sanatçı, eleştirmen ve düşünür, hayatın gerçekliğini yansıtmayı sanatın en önemli işlevlerinden biri olarak görmektedir. Toplumcu gerçekçilik de bu mimetik sanat anlayışının en önemli temsilcilerinden biri olarak kabul edilmektedir.
Bu bağlamda toplumcu gerçekçi anlayışla eserler veren Rıfat Ilgaz, birey-toplum ilişkisini somut gerçeklik ekseninde kurgular. 1930-1933 yılları arasında Düzce-Akçakoca’da öğretmenlik yapan Ilgaz, Karadenizin Kıyıcığında adlı romanında bu bölgedeki mekânları dönüştürerek anlatısına taşımıştır.
Bu çalışmada, mezkûr romandaki mekânların tasviri, anlatı kişileriyle kurdukları ilişkiler ve günümüzdeki görünümleri incelenmiştir. Bu süreçte Korkmaz’ın “çevresel mekân” ve “algısal mekân” ayrımı kullanılmış; Gaston Bachelard’ın mekânın yalnızca fiziksel bir yer olmadığı, anılar ve duygularla dönüşebilen yapılar olduğu görüşüyle desteklenmiştir. Anlatı kişileriyle mekân arasındaki olumlu/olumsuz duygusal bağlar ise Yİ-Fu Tuan’ın topofili ve topofobi kavramları ve Edward Relph’in içeridelik (insideness)-dışarıdalık (outsideness) ayrımı ekseninde değerlendirilmiştir. Ayrıca romanda geçen mekânların tarihsel görünümleri (1930-1970) ile mevcut durumları (2025) fotoğraflarla karşılaştırılmıştır. Böylece, Karadenizin Kıyıcığında, kurgu ve gerçeklik ilişkisi çerçevesinde kapsamlı bir mekânsal analize tabi tutulmuştur.
Bu çalışma, edebiyatta mekân bağlamında kurgu ve gerçeklik arasındaki ilişkiyi irdeleyen bir boşluğu doldururken, tarihsel bağlamda Akçakoca’nın kültürel mirasına dair önemli veriler sunarak bu mirası somutlaştırmayı amaçlamaktadır.
Rıfat Ilgaz Karadenizin Kıyıcığında kurgu ve gerçeklik Mekânın Poetikası Topofili Topofobi.
In fictional texts, space may be constructed as an abstract entity shaped by the author’s imagination or as a narrative element inspired by, or transformed from, real geographical and historical settings. The question of reality in art, particularly in fiction, has been a central debate since Plato and Aristotle. While Aristotle regards imitation (mimesis) as an inherent human tendency, Plato considers it a deficient and misleading reflection of truth. Over time, the function of art has been reassessed from diverse philosophical and literary perspectives. In the modern era, many critics and thinkers regard the representation of reality as one of art’s primary functions, with socialist realism recognized as a leading expression of this mimetic view.
Within this framework, Rıfat Ilgaz, a writer shaped by socialist realist principles, constructs the relationship between the individual and society on the basis of concrete reality. Serving as a teacher in Düzce-Akçakoca between 1930 and 1933, Ilgaz incorporated and transformed spaces from this region into his novel Karadenizin Kıyıcığında.
This study analyzes the representation of space in the novel, its interaction with characters, and its current appearance. It applies Korkmaz’s distinction between “environmental space” and “perceptual space,” supported by Bachelard’s view of space as a structure shaped by memory and emotion. The emotional bonds between characters and space are examined through Yi-Fu Tuan’s concepts of topophilia and topophobia, along with Relph’s notions of insideness and outsideness. Furthermore, historical representations of these spaces (1930–1970) are compared with their present conditions (2025) through photographic documentation.
By doing so, the study not only addresses the relationship between fiction and reality in literature but also contributes to Akçakoca’s cultural heritage by offering significant historical and spatial insights.
Rıfat Ilgaz Karadenizin Kıyıcığında fiction and reality The Poetics of Space Topophilia Topophobia.
| Birincil Dil | Türkçe |
|---|---|
| Konular | Türkiye Sahası Yeni Türk Edebiyatı |
| Bölüm | Araştırma Makalesi |
| Yazarlar | |
| Gönderilme Tarihi | 1 Eylül 2025 |
| Kabul Tarihi | 20 Ekim 2025 |
| Yayımlanma Tarihi | 28 Aralık 2025 |
| Yayımlandığı Sayı | Yıl 2025 Cilt: 10 Sayı: 3 |

This work is licensed under a Creative Commons Attribution-NonCommercial-NoDerivatives 4.0 International License.