Tanzimat
sonrası modernleşme sürecini, yalnızca Doğu-Batı çatışması varsayımına odaklanarak
okuyan ve son dönem Osmanlı entelektüelinin ontolojik krizini bir ödipal
kompleks olarak yorumlayan edebiyat tarihleri, Servet-i Fünun edebiyatının dilsel arayışlarını ıskalar. Oysa konvansiyonları
ihlal etmenin yıkıcı ve yapıcı gücünü moderniteden alan yazarların dilde
dönüşüm talebi, moderniteyi deneyimleyen bireyin dönüşüm sürecinden bağımsız
düşünülemez. Servet-i Fünun’un
“Musahabe-i Edebiye” sütunlarındaki dilsel arayış, Arap belagatinin yok
saydığı, dilin canlı bir varlık olduğu gerçeğinin ilanı olarak okunabilir.
Modernite deneyimiyle birlikte gelişen faillik algısı, bir birey olarak yazarı
da kendi deneyimleri, kendi terkipleri,
kendi dili ile konuşmaya itecektir. Servet-i
Fünun’da modern imge kullanımı, yani dilin mevcut konvansiyonlarını ihlal
ederek, yaşanan hissin ve fikrin dildeki kaidesiz karşılığını yaratmak önem
kazanır. Ne var ki moderniteyle deneyim edilen bu dönüşüm ve dilsel arayış,
yalnızca modernleşen erkek yazar/özneler odağında anlatılagelmiştir. Bu
çalışma, mevcut edebiyat tarihlerine bir alternatif okuma sunmak amacıyla, Servet-i Fünun dergisinin “Musahabe-i
Edebiye” köşesinde yayınlanmış, logosantrizm kavramıyla birlikte okunabilecek
yazılara ve Mai ve Siyah’ta bu
logosantrik krizin izdüşümlerine bakarak, bu metinlerdeki modern öznenin dilsel
krizine ve cinsiyetine odaklanacaktır.
Mai ve Siyah Servet-i Fünun Logosantrizm Modernite Modernitenin Cinsiyeti
Literary histories, which focus on
the binary opposition of East and West, and regard the ontological crises of
Ottoman intellectuals as an oedipal complex, fail to notice the linguistic
striving of Servet-i Fünun writers.
In fact, the demand for transformation of the writers, who take the power of transgression
of modernity, would not regard as independent from the transformation period of
modern individual. It is possible to read the linguistic striving in the “Musahabe-i
Edebiye” columns as a manifestation of the idea that language is a living thing
in opposition to the bases of Arabian rhetoric. The agency which is developed
with the modernity, motivates the author to use her/his own experience,
compositions and language. Servet-i Fünun
writers prefer to use modern imagery, which is a transgression of conventional
usings in language, because the idea of find out the ruleless expression of the
experienced emotion or opinion has become crucial. However, this transformation
and linguistic striving have been told us focusing on only the male writers or
male subjects. This study aims to show the linguistic striving and gender of
the modern agency throughout the logocentric crises in Mai ve Siyah and “Musahabe-i Edebiye” columns in the journal of Servet-i Fünun, with the intent of an
alternative reading to the conventional literary histories.
Mai ve Siyah Servet-i Fünun Logocentrism Modernity The Gender of Modernity
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Sanat ve Edebiyat |
Bölüm | ARAŞTIRMA MAKALELERİ (TÜRKÇE ) |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 30 Haziran 2019 |
Gönderilme Tarihi | 20 Şubat 2019 |
Kabul Tarihi | 30 Haziran 2019 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2019 Cilt: 4 Sayı: 1 |
This work is licensed under a Creative Commons Attribution-NonCommercial-NoDerivatives 4.0 International License.