Salih Zeki Aktay's works contain a mythological infrastructure that can be considered as the pattern of an identity fabric. The artist's poetry style is similar to the Nevyunanism tendency that Yahya Kemal tried to develop in 1912 after returning from France. But in fact there is a completely different mythological tendency. In particular, he made the ancient Greek myths the main material of his poetry, sometimes as they existed and sometimes by adding some of his own interpretations to them; He tried to make the subject and object empathize. The artist has nine poetry books. All of these books contain universal human behaviors that attempt to reveal an interaction between the present and the past, woven with mythical symbols. He has three poems called "Apple" in the "Legends" section of his second poetry book, Asian Songs, published in 1933. Each of these poems are texts in which the artist makes a being the center of the text and describes a mythical imagination created around that text. In his first poem "Apple", Salih Zeki tells the myth of creation, centered on the Torah and sometimes colored with figures from Greek mythology. In his second poem "Apple", he focuses on the story of Prophet Joseph in an Islamic context. His third poem, "Apple", is based on the adventure of Paris, the son of the Trojan king. However, the first two poems can be considered as religious parables rather than in a mythological context. The common object in all three poems is apple; fiction is built on it. In this study, it will be discussed to what extent the objects in the mentioned texts interpret the thoughts and feelings of the subject of the poem. Additionally, the mythopoethics universe of meaning materialized as symbolic figures will be examined.
Salih Zeki Aktay’ın eserlerinde bir kimlik dokusunun örüntüsü kabul edilebilecek mitolojik altyapı bulunmaktadır. Şiir tarzı Yahya Kemal’in Fransa’dan döndükten sonra 1912’de geliştirmeye çalıştığı Nevyunanilik anlayışına benzemekle birlikte metinlerde ondan tamamen farklı bir mitolojik eğilim vardır. Özellikle eski Yunan mitlerini kimi zaman olduğu biçimiyle kimi zaman ise onlara kendinden birtakım yorumlar katarak şiirinin ana malzemesi hâline getirmiş; süje ile objenin duygudaşlık yaşamasına çaba göstermiştir. Sanatçının dokuz şiir kitabı bulunmaktadır. Bu kitapların tamamı mitik sembollerle örülmüş hâl ile mazi arasındaki etkileşimi ortaya koyma çabası gösteren evrensel insan davranışlarını barındırır. 1933’te yayımlanan ikinci şiir kitabı Asya Şarkıları’nın “Efsaneler” bölümünde “Elma” isimli üç şiiri bulunmaktadır. Bu şiirler, sanatçının bir varlığı metnin merkezi hâline getirerek onun etrafında oluşturulan bir mitsel tasavvuru anlattığı metinlerdir. Salih Zeki birinci “Elma” şiirinde yaratılış mitini, Tevrat merkezli ve kimi zaman ise Yunan mitolojisindeki figürlerle renklendirerek anlatır. İkinci “Elma” şiirinde İslami dairede Hz. Yusuf kıssasını esas alır. Üçüncü “Elma” şiirinde ise Truva kralının oğlu Paris’in macerasını tahkiye eder. Ancak ilk iki şiir mitolojik bağlamda değil daha çok dinî birer kıssa olarak düşünülebilir. Her üç şiirde de ortak nesne elmadır; kurgu onun üzerine bina edilir. Bu çalışmada söz konusu metinler özelinde nesnelerin şiirin öznesinin düşünce ve hislerine ne ölçüde tercüman oldukları ele alınacak ve sembolik figürler şeklinde somutlaşan mitopoetik anlam evreni irdelenecektir.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Türkiye Sahası Yeni Türk Edebiyatı |
Bölüm | EDEBİYAT / ARAŞTIRMA MAKALELERİ |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 31 Ekim 2024 |
Gönderilme Tarihi | 28 Eylül 2024 |
Kabul Tarihi | 25 Ekim 2024 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2024 Sayı: Edebiyat Kuramları ve Eleştiri Özel Sayısı |
This work is licensed under a Creative Commons Attribution-NonCommercial-NoDerivatives 4.0 International License.