Social workers are exposed to intense work stress and a sense of burnout due to their busy work schedule, traumas experienced by clients, or various problems. This negatively affects social workers' ability to be productive in their work lives in order to cope with both work stress and the feeling of burnout. In this study, a quantitative research method was chosen to investigate the correlation between perceived stress levels and burnout levels of social workers. In this context, participants were asked to mark the appropriate options on the Perceived Stress Scale and Maslach Burnout Scale via Google Forms. A total of 253 people, 163 women and 90 men, participated in the study. Data analysis was done with the SPSS program and first descriptive statistics were made and then ANOVA, T-Test, correlation analysis and regression analysis were conducted to investigate whether there was any relationship between the scales.
As a result of the analysis, it was revealed that the participants had a medium level of burnout and a high level of perceived stress, according to the average scores they received from the scales. When the relationship between the scales was analyzed, a moderate positive statistical relationship was found between the Burnout Scale and the Perceived Stress Scale. In the study, any statistical differences in the scales depending on the demographic information of the participants were also investigated but no statistically significant change was found in the scales, mostly depending on demographic variables.
Sosyal hizmet uzmanları yoğun iş temposu, müracaatçıların yaşadıkları travmalar ya da çeşitli sorunlar sebebiyle yoğun bir iş stresine ve tükenmişlik duygusuna maruz kalmaktadırlar. Hem iş stresiyle hem de tükenmişlik duygusuyla baş edebilmek için sosyal hizmet uzmanlarının iş yaşamlarında verimli olmalarını olumsuz yönde etkilemektedir. Bu çalışmada nicel bir araştırma yöntemi tercih edilerek sosyal hizmet uzmanlarının algılanan stres düzeyleri ve tükenmişlik düzeyi arasındaki korelasyon araştırılmıştır. Bu bağlamda Google Forms üzerinden katılımcılardan Algılanan Stres Ölçeği ve Maslach Tükenmişlik Ölçeğinde kendilerine uygun olan seçenekleri işaretlemeleri istenmiştir. Çalışmaya 163 kadın ve 90 erkek olmak üzere toplamda 253 kişi katılmıştır. Verilerin analizi SPSS programıyla yapılmıştır ve önce açıklayıcı istatistikler yapılmıştır ve daha sonra ölçekler arasında herhangi bir ilişki olup olmadığının araştırılması için ANOVA, T-Test, korelasyon analizi ve regresyon analizi yapılmıştır.
Analizlerin sonucunda katılımcıların ölçeklerden aldıkları puan ortalamalarına göre orta düzeyde bir tükenmişlik düzeyine ve yüksek düzeyde algılanan strese sahip oldukları ortaya çıkmıştır. Ölçekler arasındaki ilişki analiz edildiğinde Tükenmişlik Ölçeği ve Algılanan Stres Ölçeği arasında pozitif yönlü orta düzeyde bir istatiksel ilişkiye rastlanmıştır. Araştırmada katılımcıların demografik bilgilerine bağlı olarak ölçeklerde herhangi bir istatiksel farklılık olup olmadığı da incelenmiştir ve çoğunlukla demografik değişkenlere bağlı olarak ölçeklerde istatiksel olarak anlamlı bir değişikliğe rastlanılmamıştır.
05.10.2022 tarihinde Üsküdar Üniversitesi Etik Kurul Komisyonu çalışmanın etik değerlere uygunluğunu onayladı
Üsküdar Üniversitesi Sağlık Bilimleri Enstitüsü
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Klinik Sosyal Hizmet Uygulaması |
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Erken Görünüm Tarihi | 22 Aralık 2024 |
Yayımlanma Tarihi | |
Gönderilme Tarihi | 30 Ocak 2024 |
Kabul Tarihi | 29 Eylül 2024 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2024 Cilt: 5 Sayı: 2 |