İnsanlığın ilk dönemlerinden itibaren yalan bilgi var olmuştur. Diğer insanların zarar görmesini istemek, ekonomik ya da siyasal olarak avantaj elde etmek gibi nedenlerden dolayı bilgi ya da enformasyonun manipüle edilmiş hâline çeşitli dönemlerde ve çeşitli şekillerde tanık olmaktayız. Bilerek ve isteyerek topluma zarar vermek, yalan haberi üreten bireyin içsel sorunların bir yansıması olarak kendini farklı şekillerde gösterebilmektedir. Bir çeşit şiddet de içeren bu ruhsal hâl, sıradan insanların duygu ve düşüncesini manipüle ederek ve hatta istismar ederek kötü amaçlı çalışmaktadır.
Dönemin iletişim araçlarına göre farklı formatlarda görebildiğimiz yalan bilgi, günümüz dünyasında zirveye ulaşmış durumdadır. Bilgi ve iletişim teknolojilerindeki gelişmeler ya da Jenkins’in “Yakınsama” (2016, s. 16) olarak ifade ettiği internet, telekomünikasyon ve bilgisayar üçlüsünün yakınlaşarak tek bir cihazda toplanması bu süreci başka bir boyuta taşımıştır. Herhangi bir editoryal sürece tabii olmadan isteyen herkesin, istediği zaman, istediği yerden içerik üretebilmesi ve kitlelere bunu aktarabilmesi sonsuz bir özgürlük alanı tanımaktadır (Karada ve Ayten, 2020, s. 483).
Dezenformasyon Enformasyon Toplumu Doğrulama Kuruluşları Yeni Medya Medya Okuryazarlığı
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Basın Çalışmaları, Gazetecilik, İletişim ve Medya Çalışmaları (Diğer) |
Bölüm | Analiz / Değerlendirme |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 31 Ocak 2025 |
Gönderilme Tarihi | 3 Ocak 2025 |
Kabul Tarihi | 20 Ocak 2025 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2025 Cilt: 10 Sayı: 23 |
This work is licensed under Creative Commons Attribution-NonCommercial-NoDerivatives 4.0 International