This study aims to explore the primary school experiences of family elders during the 1980s and 1990s, as revealed through oral history projects conducted by third-grade primary school pupils within their Social Studies lessons. The research was designed using a nested multiple-case study model, which is a qualitative research approach. The study group comprises 24 parents of third-grade pupils attending a state school in Istanbul during the 2024-2025 academic year. Data were collected through interviews conducted by the pupils with their family members and were subsequently analysed using content analysis. The findings of the research indicate that the educational system and socio-cultural atmosphere of the period differed significantly from those of the present day. It was observed that the standardised "black apron and white collar" uniform, originally intended to promote social equality, had evolved into a symbol of prestige and meticulousness in urban areas, whereas in rural areas, it represented a practice of scarcity and making do. The study reveals that teacher-pupil relationships were founded on a rigid hierarchy of fear and respect, in which the teacher was the unquestionable source of both knowledge and authority. The Turkish idiom, “the flesh is yours; the bones are mine”, encapsulates the passive and submissive role parents played in the educational process. It was determined that corporal punishment was a common and legitimated disciplinary tool, while rewards were typically administered through intangible reinforcements, such as “verbal praise” and “corporal” ribbons. This method transforms history from an abstract narrative into a living and meaningful process centred on individual experience. These findings suggest that oral history projects should be more frequently incorporated into primary school curricula, thereby contributing to the development of pupils' historical consciousness and their perspectives within the social sciences.
Life Studies oral history change and continuity family history social memory
This study was carried out with human participants and the necessary legal permissions were obtained from the Yildiz Technical University University Ethics Commission dated 26.09.2024.
Bu araştırma, ilkokul üçüncü sınıf öğrencilerinin Hayat Bilgisi dersinde gerçekleştirdiği sözlü tarih çalışmaları ile aile büyüklerinin 1980 ve 1990'lardaki ilkokul deneyimlerini ortaya koymayı amaçlamaktadır. Çalışma, nitel araştırma yaklaşımlarından iç içe geçmiş çoklu durum modeline göre tasarlanmıştır. Araştırmanın çalışma grubu, 2024-2025 eğitim-öğretim yılında İstanbul'daki bir devlet okulunda okuyan üçüncü sınıf öğrencilerinin velilerinden oluşmaktadır. Bu kapsamda araştırmanın çalışma grubunu 24 veli oluşturmaktadır. Veriler, öğrencilerin aile üyeleriyle yaptıkları görüşmeler yoluyla toplanmış ve içerik analizi yöntemiyle analiz edilmiştir. Araştırmanın bulguları, dönemin eğitim sisteminin ve sosyo-kültürel atmosferinin günümüzden önemli ölçüde farklılaştığını göstermiştir. Sosyal eşitlik amacı güden tek tip "siyah önlük ve beyaz yaka" uygulamasının, şehirlerde bir özen ve statü göstergesine, kırsal kesimde ise bir yokluk ve idare etme pratiğine dönüştüğü görülmüştür. Öğretmen-öğrenci ilişkilerinin, öğretmenin bilginin ve otoritenin sorgulanamaz kaynağı olduğu, korku ve saygıya dayalı katı bir hiyerarşi üzerine kurulu olduğunu göstermiştir. "Eti senin, kemiği benim" deyimi, velilerin eğitimdeki pasif ve teslimiyetçi rolünü özetlemektedir. Fiziksel cezanın yaygın ve meşru bir disiplin aracı olduğu, ödüllerin ise "aferin" ve "onbaşı" kurdelesi gibi manevi pekiştireçlerle verildiği belirlenmiştir. Bu yöntem, tarihi soyut bir anlatı olmaktan çıkarıp, bireylerin deneyimini merkeze alan canlı ve anlamlı bir sürece dönüştürmektedir. Bu bulgular, sözlü tarih çalışmalarının ilkokul öğretim programlarında daha sık kullanılması gerektiğine işaret ederek, öğrencilerin tarih bilinci ve sosyal bilimler perspektiflerinin gelişimine katkı sağlamaktadır.
Hayat Bilgisi sözlü tarih değişim ve süreklilik aile tarihi toplumsal hafıza
İnsan katılımcılarla gerçekleştirilen bu çalışma için Yıldız Teknik Üniversitesi Etik Komisyonunun 26.09.2024 tarihli izin onayı alınmıştır.
| Birincil Dil | Türkçe |
|---|---|
| Konular | Tarih Eğitimi |
| Bölüm | Araştırma Makalesi |
| Yazarlar | |
| Gönderilme Tarihi | 6 Ağustos 2025 |
| Kabul Tarihi | 22 Ağustos 2025 |
| Yayımlanma Tarihi | 26 Ekim 2025 |
| Yayımlandığı Sayı | Yıl 2025 Cilt: 14 Sayı: 2 |
DUYURULAR:
Yeni Yayın Politikası:
TUHED 1 Ocak 2026 tarihinden itibaren son yıllarda uluslararası akademik yayıncılıkta yaygın bir şekilde kullanılmaya başlanılan Sürekli Yayın sistemini uygulamaya başlayacaktır.
Bu sistemde süreci tamamlanan ve yayın için kabul edilen makaleler sayı yayınlanma tarihini beklemeden yayınlanacaktır. Yayın tarihi olarak sayı yerine makalenin yayınlanma tarihi esas alınacaktır. Daha önce uyguladığımız Erken Görünüm yayın politikasından farklı olarak bu sistemde yayınlanan tüm makalelerde sayı, sayfa ve DOI bilgisine yer verilecektir.
Bu değişiklik mevcut makale inceleme ve kabul sürecini etkilemeyecektir.