This article examines the changes in the trends of candidates who applied to, were placed in, and were not placed in higher education degree programs in Türkiye between 1997 and 2023. A macro-level descriptive and exploratory analysis of access to higher education is made based on transition statistics from secondary education to higher education. The demand for higher education in Türkiye has been consistently increased during the last century. The period between 1997 and 2023 is the most prominent phase of the higher education expansion policy, in which the number of universities and student placement quotas increased and there was a significant organizational and institutional expansion in different types of higher learning programs. In this article, this expansion process is questioned in terms of the structural characteristics and consequences of the tendency of candidates graduating from different high schools to enroll in different types of higher education programs. It is examined what kind of placement dispositions general high schools, selective high schools and vocational high schools reveal in higher education in this process. Besides this, it is analyzed which application profile candidate students have preferred different program types (associate degree, open and distance learning and undergraduate) over the years. The difference between the supply in higher education quota numbers and the number of students taking the higher education entrance exams remains wide over time. The high number of students applying for the exams has remained a pressure factor in accessing higher education over time. Schools defined as selective high schools have consolidated their dominantly successful position within the system compared to other high schools. The success rate of vocational high school graduates in higher education remained low, and those who were placed in higher education were mostly placed in associate degree programs. The share of graduates who have not been placed anywhere before has increased in recent years compared to high school seniors who have been placed in a higher education program. The increasing higher education quotas and the growth trend in this area have become stagnant after 2016. The stagnation in quota capacity in recent years can be seen as a sign of a return to the imbalance between supply and demand in higher education access in the pre-2007 period. Despite the expansion in access to higher education, Turkish higher education appears to continue to exhibit the supply-demand mismatch of recent decades.
Access to higher education Higher education entrance system Higher education diploma program supply and demand mismatch Turkish higher education system
Etik kurul izni gerekmemektedir.
Bu makalede 1997-2023 yılları arasında Türkiye’de yükseköğretim diploma derece programlarına başvuru, yerleşme ve yerleşememe eğilimleri ve yıllar içindeki değişimleri incelenmektedir. Orta öğretimden yüksek eğitime geçiş istatistiklerinden hareketle yükseköğretime erişimin makro düzey betimsel ve keşifsel bir tahlili yapılmaktadır. Türkiye’de yükseköğretime yönelik talep son yüzyılda kesintisiz şekilde artmıştır. 1997 ile 2023 arasındaki yıllar, kurum ile öğrenci yerleştirme kontenjan sayılarının arttığı ve farklı yükseköğretim program türlerinde kapsamlı bir örgütsel genişleme yaşandığı yükseköğretimin kitleselleştirilmesi siyasasının en çarpıcı evresidir. Makale bu genişlemenin farklı lise ve program türleri açısından sonuçlarını sorgulamaktadır. Genel liseler, seçici liseler ve meslek liselerinin bu süreçte yükseköğretime ne türden bir yerleşme eğilimi sergiledikleri incelenmektedir. Ayrıca farklı program türlerinin (ön lisans, açık ve uzaktan öğretim ve lisans) yıllar içinde hangi başvuru profiline sahip aday öğrenciler tarafından tercih edildiği analiz edilmektedir. Yükseköğretim kontenjan sayılarındaki arz ile yükseköğretime giriş sınavlarına giren öğrenci sayıları arasındaki fark zaman içinde açık kalmıştır. Sınavlara başvuran öğrenci sayısındaki yüksekliğin yükseköğretime erişimde bir baskı etkeni olarak yıllar içinde kalıcılığını koruduğu görülmektedir. Farklı lise türleri arasında seçici lise grubu sistem içinde baskın konumunu pekiştirmiştir. Meslek lisesi mezunlarının yerleşmelerdeki başarı düzeylerinin düşük düzeyde kaldığı ve mezunlarından yükseköğretime yerleşenlerin ağırlıkla ön lisans programlarına yerleştikleri görülmektedir. Bir diğer sonuç, bir yükseköğretim programına yerleşenler içinde mezun olup daha önce yerleşmemiş beklemeli adayların son yıllarda son sınıf düzeyinde yerleşen adaylardan daha ağırlıklı kategori oluşturmaktadır. Artan kontenjanlar ve büyüme eğilimi 2016 sonrasında durağanlaşmıştır. Kontenjan kapasitesindeki mevcut durağanlık, 2007 öncesi yükseköğretime erişimdeki arz ile talep arasındaki dengesiz duruma dönüşün bir işaret olarak görülebilir. Erişimdeki genişlemeye rağmen Türk yükseköğretim sisteminin yıllar içinde arz-talep uyumsuzluğu yapısından kurtulamadığı görülmektedir.
Yükseköğretime erişim Yükseköğretim giriş sistemi Yükseköğretim diploma programı Arz ve talep uyumsuzluğu Türk yükseköğretim sistemi
Etik kurul izni gerekmemektedir.
TÜBİTAK
Bu makale TÜBİTAK tarafından 1001 programı kapsamında desteklenen 124R002 numaralı “Türkiye’de Yükseköğretimin Dönüşümü: Örgütsel Değişim, Büyüme Politikaları ve Kurumsallaşma (1923-2023)” başlıklı araştırma projesi kapsamında elde edilen veriler kullanılarak yazılmıştır.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Yükseköğretim Politikaları, Yükseköğretim Sistemleri |
Bölüm | Araştırma Makalesi |
Yazarlar | |
Erken Görünüm Tarihi | 20 Aralık 2024 |
Yayımlanma Tarihi | 20 Aralık 2024 |
Gönderilme Tarihi | 23 Ekim 2024 |
Kabul Tarihi | 30 Kasım 2024 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2024 Cilt: 7 Sayı: 4 |
Articles published in the Journal of University Research (Üniversite Araştırmaları Dergisi - ÜAD) are licensed under a Creative Commons Attribution 4.0 International (CC BY 4.0) License .