Tarihsel Sosyoloji’nin (TS) Uluslararası İlişkiler (Uİ) alanına getirdiği en önemli yenilik, analiz
düzeyini aynı anda hem yatay düzlemde geniş bir toplumsal coğrafyaya, hem de dikey düzlemde
derin bir tarihsel arka plana taşıyabilmiş olmasıdır. Böylelikle, yalnızca ana-akım Uİ teorilerinin
devlet-merkezci ‘yöntemsel ulusçuluk/uluslararasıcılık’ ve ‘şimdiki-zaman merkezcilik’ gibi
problemli noktaları aşılmaz, bunlarla birlikte Uİ ile Karşılaştırmalı Siyaset (KS) arasındaki boşluk
da doldurulmuş olunur.
Tarihsel Sosyoloji’nin (TS) Uluslararası İlişkiler (Uİ) alanına getirdiği en önemli yenilik, analiz
düzeyini aynı anda hem yatay düzlemde geniş bir toplumsal coğrafyaya, hem de dikey düzlemde
derin bir tarihsel arka plana taşıyabilmiş olmasıdır. Böylelikle, yalnızca ana-akım Uİ teorilerinin
devlet-merkezci ‘yöntemsel ulusçuluk/uluslararasıcılık’ ve ‘şimdiki-zaman merkezcilik’ gibi
problemli noktaları aşılmaz, bunlarla birlikte Uİ ile Karşılaştırmalı Siyaset (KS) arasındaki boşluk
da doldurulmuş olunur.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Kitap İncelemesi |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 17 Nisan 2021 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2021 Cilt: 18 Sayı: 69 |