Deriving from the effort of human beings to exist and complete their lack of being, both pleasure and desire involve ‘wanting’. When wanting, oriented with the act of creation, is achieved, pleasure takes place. With masturbatory satisfaction, the artist takes pleasure from the repetition of reflecting reality, as do the viewer when encountering a structure, they already know. In desire, however, the wanting cannot be completed; wanting continues. Desire cannot be satisfied since it is characterized by the imaginary objet-petit-a, which supposedly provides the imaginary integrity of the subject by eliminating its lacking. While the artist is producing and the viewer is receiving, with what is transferred and received in the work of art, a pleasure is obtained, and accordingly, satisfaction arises. But also, desire continues to exist since the lost object of desire that is always sought, will not and cannot be reached. This duality raises a paradox. Therefore, the necessity of a third term has arisen to describe this thing that actually happens in a work of art. Hence, an evaluation was made by associating the theories of art, psychoanalysis, and philosophy.
This Thing is the difference or lack that cannot be transferred or signified while symbolizing the imaginatively constructed artwork, constantly taunting the artist and the viewer to annul themselves: Accordingly, this third term, which is potentially present in them, and which can describe both the unfulfillable achievement and the joy attained from abolishing the incompleteness, is found in Lacan's description of jouissance. If art operates through jouissance, the artist’s and then the viewer’s desire to dissociate reality at all levels of their self is triggered. In this way, when they realize their fictitious selves through the artwork and face their own abolition by dissolving it, their joy will be jouissance: Jouissance, as the joy of sensing the “effective defeat” of constantly being in here and now and nowhere in a work of art.
Lack Imaging Transference Imaginary Symbolic Objet-petit-a Thing Change Joy
Haz ve arzu kavramlarının temel tanımları içinde yer alan ‘istek’ kavramı, insanın varlık-eksikliği içinde kendini oldurma ve tamamlama çabasından kaynaklanmaktadır. Yaratma edimi ile yönelimlenen istek elde edildiğinde haz, yani tatmin gerçekleşir. Sanatçı, gerçekliği yansıtma tekrarından mastürbatif bir tatminle haz almaktadır. İzleyici de böylesi bir yapıtla karşılaştığında bildiği aynı simgesel yapıyı alımladığında haz almaktadır. Arzuda ise istek tamamlanamaz, yani istek devam eder. Çünkü arzu tatmin edilebilir değildir; öznenin eksiğini gidererek onun imgesel bütünlüğünün gerçekleştirilmesini sağlayacağı varsayılan imgesel objet-petit-a ile yani kayıp arzu nesnesi ile karakterize edilir. Sanatçı üretirken, izleyici de alımlarken yapıtta aktarılan ve alımlananlar ile hem tatminin sağlandığı bir haz ilişkisi hem de o hep aranan kayıp arzu nesnesi elde edilemediğinden ve edilemeyeceğinden arzu ilişkisi yürütülmektedir. Bu ikilik ortaya bir paradoks çıkarmaktadır. Bu nedenle, bir sanat yapıtında aslında bu iki kavramın da ötesinde gerçekleşen bu şey’i tarif eden üçüncü bir terimin gerekliliği ortaya çıkmıştır. Bunun için de bu araştırmada sanat, psikanaliz ve felsefe teorileri ilişkilendirilerek bir değerlendirme yapılmıştır.
Bu Şey, imgesel olarak kurgulanan yapıtın simgeselleştirilirken aktarılamayan, gösterilemeyen fark ya da eksiğin sanatçı ve izleyiciye kendi kendilerini feshetmeleri için sataşmasıdır: Buna göre, onlarda potansiyel olarak bulunan ve hem tamamlanamayan bir elde etmeyi hem de tamamlanamayışı feshetmekten duyulan coşkuyu tarif edebilen bu üçüncü terim Lacan’ın jouissance açıklamasında bulunmuştur. Yapıtın jouissance üzerinden işlemesi halinde, önce sanatçının, akabinde de izleyicinin kişiliklerinin tüm düzeylerinde gerçekliği ayrıştırma arzusunun devreye girdiği anlamına gelmektedir. Böylelikle yapıt üzerinden kendi kurmacalıklarının farkına varıp onu feshederek kendi yıkımları ile yüzleştiklerinde duydukları coşku jouissance olacaktır: Sürekli şimdi ve burada ve hiçbir yerde olmanın “etkili bozgunluğunu” bir sanat yapıtında duyumsamanın coşkusu olarak jouissance.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Sanat Tarihi, Teori ve Eleştiri (Diğer) |
Bölüm | Araştırma Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 29 Ocak 2024 |
Gönderilme Tarihi | 19 Haziran 2023 |
Kabul Tarihi | 17 Ekim 2023 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2024 Sayı: 31 |
This work is licensed under a Creative Commons Attribution 4.0 International License.