Örgün eğitimin okulöncesi, ilköğretim, ortaöğretim ve yükseköğretim olarak sınıflandırıldığı Türkiye’de, ortaöğretim alan öğretmenleri hem eğitim fakültelerinin hem de fen-edebiyat fakültelerinin ilgili bölüm mezunları arasından seçilebilmektedir. Fen-edebiyat fakültesinden mezun olan gençler iki yarıyıllık tezsiz yüksek lisans eğitimi aldıktan sonra ortaöğretim alan öğretmeni olarak atanabilmektedirler. Meslek bilgisi, öğretmenlik mesleğinin gereğince yapılabilmesi açısından kritik bir öneme sahiptir. Bu araştırma ile ortaöğretim sosyal alanlar öğretmenliği tezsiz yüksek lisans öğrencilerinin kendi algıları açısından mesleki yeterliklerinin, mesleğe ilişkin kaygılarının ve akademik güdülenme düzeylerinin çeşitli değişkenler açısından incelenmesi amaçlanmıştır. Bu bağlamda, eldeki araştırmanın fen-edebiyat fakültesini bitiren gençlerin öğretmenlik mesleğine bakış açılarını ortaya çıkarmak ve bir anlamda da verilen eğitimin niteliğini değerlendirmek açısından önemli olduğu düşünülmektedir. Araştırma sonuçlarına göre, bölümlerine isteyerek gelen öğrencilerin, mesleğe yönelik kaygılarının düşük, akademik güdülenme düzeylerinin ise yüksek olduğu ve kız öğrencilerin mesleğe yönelik yeterlik algıları erkek öğrencilere göre daha yüksek olduğu saptanmıştır. Bunun yanı sıra, öğrencilerin akademik başarılarının mesleğe yönelik kaygılarını ve akademik güdülenme düzeylerini etkilediği ortaya konulmuştur
Öğretmen adayı Mesleki kaygı Öğretmen yeterliği Akademik güdülenme
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 1 Haziran 2009 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2009 Cilt: 6 Sayı: 2 |