Edebiyatın diğer ilimlerle kopmaz bir bağı vardır. Toplumun tüm bireylerini etkileyen ve bu yüzden de yakından takip ettiği sağlık ilimlerinde bu bağ çok bariz bir şekilde ortaya çıkmaktadır. Bu çalışmamızda amacımız özellikle salgın dönemlerinde edebiyat ile uğraşan kişilerin gönüllü bir şekilde şiir, tiyatro, hikaye ve romanlarında bu soruna yaklaşımlarını ortaya koymak olacaktır. Yer yüzünde, zaman-mekandan soyut bir şekilde hatta yayıldığı, ortaya çıktığı bölgelerde gelişmişlik düzeyini de yerle bir ederek yayılan salgın hastalık çeşitleri hep olagelmiştir. Salgının kaynağı, belirtileri, etkileri, tanım yolları ve buna karışı yapılan yanlışlar edebi sanatlarda kendini gösterir ve sanatçı dilsel tüm becerilerini kullanarak konuyla ilgili yaratıcılığını ortaya koyar. Bu çalışmada ele alınan birkaç salgın örneğinde ortaya çıktı ki, insanın rolü, salgınların ortaya çıkması ve yayılması konusunda çok fazladır. İşte tam böylesi ortamda, sanatçı kişi de sanatını, salgın dönemlerinde koruyucu gayretleri destekleme konusunda konumlandırabilir. Çok erken dönemlerde Mütenebbi’nin yazdığı Kasidetü’l-humma ve çağdaş G. G. Marquez’in Kolera Günlerinde Aşk bu duruma örnek verilebilir. Son dönemde tüm dünyayı etkisi altına alan korona salgının şimdiye kadar yaşanmış salgınlarda çok farklı etkileri olduğu açıktır. Toplumu bilinçlendirmede kendilerine görev biçen sanatçıların çalışmaları aynı zamanda yeni bir salgın edebiyatının ilk tohumu olabilecek niteliktedir.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Tam Sayı |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 15 Temmuz 2020 |
Gönderilme Tarihi | 10 Haziran 2020 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2020 Sayı: Salgın Hastalıklar Özel Sayısı |
Yüzüncü Yıl Üniversitesi Sosyal Bilimler Dergisi Creative Commons Atıf-GayriTicari 4.0 Uluslararası Lisansı (CC BY NC) ile lisanslanmıştır.