Abstract
Orhan Kemal, Türk hikâyeciliğinin önemli yazarlarından biridir. 1950ʹli yıllardan itibaren eser veren Orhan Kemalʹin hikâyeleri pek çok ödül almıştır. Önce Ekmek adlı 1968 yılında basılan hikâye kitabıyla döneminin en itibarlı iki ödülü olan Sait Faik Hikâye Armağanı ve Türk Dil Kurumu Hikâye Ödülüʹne lâyık görülür. Hayattayken çıkardığı son hikâye kitabıyla iki ödül almış olması onun bu alanda ne kadar başarılı olduğunun kanıtı gibidir.
Orhan Kemal, yazdığı hikâyelerde ve romanlarda küçük insanı odak noktası olarak belirler. Bu insanların geçim sıkıntıları, hayata tutunma çabaları yazarın kullandığı temaların şekillenmesinde temel oluşturur. Bu kitapta ise yine küçük insan ve çocuk merkezli hikâyelerin varlığı dikkat çeker. Kitaptaki on yedi hikâyede ekonomik problemler, küçük yaşta çalışmak zorunda kalan çocuklar, işsizlik, nesil farklılıkları gibi unsurlar öne çıkar.
Yazarın hikâyelerindeki dil ve üslûbun en belirgin özellikleri samimi ve doğal olmasıdır. Sokak ağzı ve argodan da yararlanan yazarın hikâyelerindeki kişileri bildiği çevrelerin içinden seçtiği de söylenebilir. Halkı tanımadan hikâye yazılmayacağını ifade etmesi de bu görüşü destekler niteliktedir. Hikâyelerdeki mekân unsurunun da mahalle, sokak, dükkân gibi insanların ortak kullandıkları yerlerle birlikte otobüs, dolmuş, tren gibi toplu taşıma araçları olması da yazarın halkın içinden gelen hikâyeler yazdığını gösterir. Sadece kişilerde değil dil ve mekân seçiminde de topluluğun yanında yer alır.
Bu makalede Orhan Kemalʹin Önce Ekmek eserindeki hikâyeleri kısaca özetlenip, belirgin özellikleri hakkında bilgiler verilmiştir. Böylece yazarın hikâye kitaplarının son halkası hakkında inceleme yapılmış, kitabın ödül alma süreci anlatılmıştır. Orhan Kemalʹin romanlarına da kaynaklık eden hikâyeleri ödüllü bir kitabın ışığında değerlendirilmiştir.