Rus kuramcı ve felsefeci Mikhail Bakhtin kuramsal
çerçevesini çizdiği karnaval kavramı 1930’lardan beri oldukça önem kazanmıştır.
Karnaval kavramını sadece bir festival etkinliği olarak tanımlamak yerine,
Bakhtin kavrama evrensel bakışıcısı ve ritualistik bir özellik atfetmiştir. Bu
şekilde, karnaval ruhu değişiklik ve kriz; doğum ve ölüm; gençlik ve yaşlılık;
övgü ve yergi gibi kavramları içinde barındıran ikilemli doğasıyla oldukça
kapsamlı bir kavrama dönüşür. Karnaval kavramının bu şekilde kapsamlı olması
genel kabul gören normların ortadan kaldırılmasına bunun yerine dünyanın sonsuz
olanaklı olma özelliği, yeniden yaratma, ölüm doğum döngüsü gibi dünyayı bir
bütün olarak gören fikirleri benimsemesine neden olur. Bu bütünleştirici bakış
açısı aynı zamanda tüm sosyal, dinsel ve politik olarak biçimlenmiş rollerin,
normların ve geleneklerin yıkılması anlamına gelir. Buna bağlı olarak da aynı
bakış açısı karnavalın katılımcılarına doğanın iklimsel ve bitkisel döngüsüyle
iç içe geçme fırsatı verir. Her türlü norm ve kuraldan arındırılmış bu özel
zaman dilimi direk olarak insanoğlunun temel güdülerine hitap eder. Bu durum ıssız
bir adaya düşmüş bir grup okul çocuğunu ve onların orada bir topluluk oluşturma
çabalarını konu alan William Golding’in Lord
of the Flies adlı eserinde açıkça resmedilmiştir. Ancak insanların temel
güdülerine dönmesi aynı zamanda iklimsel ve bitkisel döngüyle iç içe geçmeleri
bakımından doğa ile ilişkilendirilen karnaval ruhu adanın yeni sakinlerinin
antroposentrik uygulamaları yüzünden kaybolmaya mahkûm olmuştur. Bu makale Lord of the Flies adlı
romanda karnaval kavramının antroposantrizm tarafından nasıl alaşağı edildiğini
göstermeyi amaçlar
Birincil Dil | İngilizce |
---|---|
Bölüm | Araştırma Makaleleri |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 9 Aralık 2019 |
Kabul Tarihi | 7 Ağustos 2019 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2019 |
IBAD Sosyal Bilimler Dergisi / IBAD Journal of Social Sciences