Kadınların baskı ve tahakküm ilişkilerine direnişi edebi
eserlere konu olmaktadır. Bu kapsamda dünya çapında ses getiren Damızlık Kızın
Öyküsü isimli eser, doğurgan kadınların özgürlüklerini yok sayarak cinsiyete
dayalı sosyal kast sistemi içerisinde iktidar ilişkilerini ve direniş
mekanizmalarını distopik bir kurguyla anlatmaktadır. Gilead adı verilen aşırı
muhafazakâr rejimde kadınların üzerindeki baskı ve korkuyu gözler önüne seren
bu eser, feminist perspektifte tahakküm ilişkisinin baskı altına alınan sosyal
çevre üzerindeki etkisini, baskıya direnememelerini ve baskıcı rejimin yeniden
üretim biçimini işlemektedir. Bu yapı Neil Thompson’ın güç analizi bakış açısı,
Michel Foucault’un biyo-iktidar ve disiplin toplumu düşüncesi ve Paul
Freire’nin baskı karşısında bireylerin tepkileri ile direniş mekanizmaları
açısından değerlendirilebilir. Tüm bunlardan hareketle, bu çalışmada kadınların
özgürleşme hareketi; totaliter bir rejimindeki iktidar, baskı ve korku yapıları
ve bunlara karşı geliştirilen direniş mekanizmaları açısından incelenmiştir.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Derleme Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 30 Ekim 2019 |
Kabul Tarihi | 15 Ağustos 2019 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2019 |
IBAD Sosyal Bilimler Dergisi / IBAD Journal of Social Sciences