İnsanın değeri problemi, Antik Çağdan günümüze uzanan çok köklü bir felsefi ve tarihsel birikime sahiptir. Immanuel Kant, bu problemi mantıksal düzlemde sistematikleştiren en önemli filozoflardan biridir. Çünkü Kant insanın değeri meselesi açısından saf aklın bağımsız, içeriksiz yasa, özgür isteme ve eyleme etkinliği adına dikkate değer bir bakış açısı sergilemiştir. Bu bağlamda Kant'ın etik öğretisinde iki temel özellik ön plana çıkar. Bunlardan ilki özgürlüğün ahlak yasasının bir varlık koşulu olması ve ahlak yasasının da özgürlüğün bilinme nedeni olmasıdır. İkinci özelik ise, insanın değeri ile ahlak yasası ilişkisinin, insanın etik eylemlerinin ölçütünü veren pratik aklın ilkelerini inşa eden bir çerçeve sunmasıyla alakalıdır. Kant’a göre iyi isteme, ahlak yasasına uygun olan istemedir. İnsanın değeri de yalnızca genel ve içeriksiz ahlak yasasına göre istemeyle korunabilmektedir. Dolayısıyla bu makalede öncelikle özgürlük ve ahlak yasası arasındaki ilişki tartışılmakta ve buradan hareketle insanın değerini açığa çıkartanın ahlak yasasına göre isteyip eylemek olduğuna dikkat çekilmektedir.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 28 Nisan 2023 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2023 Sayı: 1 |