Ulûm al-Balaghah (maāni, bayān and badī) took its place as an independent science in the history of Islamic science was thanks to Abd al-Kāhir al-Jurjānī and then continued its develpoment by favor of scholars like Zamakhshari and Fahr al-Din al-Rāzī. Although there were written many books after them, its frames and borders were drawn by Miftāh al-Ulūm by Sakkākī and its concepts were also completed by that book. However Kazwīnī alleged that Miftâhu’l-‘Ulūm has some literal mistakes and therefore he compiled Talhīs al-Miftāh to correct these mistakes. With this book, the period of compilation of ilm al-balaghah was substantially completed. Because, works about ilm al-balaghah after that time are generally commentaries or footnotes on two aforementioned books. Therefore Sakkākī’s Miftāh al-Ulūm and Kazwini’s Talhīs al-Miftāh have very important place in the history of ulum al-balaghah. In this study, both books will be comparatively discussed. For this comparison, first, the common aspects of the books will be analyzed. In this context, both books will be compared in terms of their sources, methods, styles and effects on the history of ilm al-balaghah. Then, differences between two books will be tackled. These differences will be explained in the form of differences in the classification and composition of issues and contents. Within the differences of contents, the issues that are not included in Talhīs al-Miftāh, even though they are included in Miftāh al-Ulūm and the issues which Kazwīnī included in his book but don’t exist in Miftāh al-Ulūm will be analyzed. Additionally, some changes made by Kazwīnī about naming and his objections to Miftāh al-Ulūm will be mentioned.
Belâgat ilimlerinin (meânî, beyân, bedî‘) İslâm bilim tarihinde müstakil bir ilim olarak yerini alması Abdülkâhir el-Cürcânî sayesinde olmuş, ardından Zemahşerî ve Fahreddîn er-Râzî gibi âlimler eliyle bu ilimler gelişimini devam ettirmiştir. Bunlardan sonra birçok çalışma yapılmasına rağmen Sekkâkî’nin telif ettiği Miftâhu’l-‘ulûm sayesinde belâgat ilmi; çerçevesi çizilmiş, sınırları belirlenmiş ve kavramları yerli yerine oturmuş bir ilim olarak gelişimini tamamlamıştır. Ancak Miftâhu’l-‘ulûm’da bazı edebi kusurların bulunduğunu iddia eden Kazvînî, bu kusurları gidermek üzere Telhîsu’l-Miftâh adını verdiği eserini telif etmiş ve bu eserle birlikte belâgat ilminin telif dönemi büyük oranda tamamlanmıştır. Zira bu dönemden sonra belâgata dair kaleme alınan eserler, genellikle bahsi geçen iki eser üzerine yapılan şerh ya da haşiye çalışmalarıdır. Dolayısıyla Sekkâkî’nin Miftâhu’l-‘ulûm’u ile Kazvînî’nin Telhîsu’l-Miftâh’ı belâgat ilimleri tarihinde çok önemli bir yere sahiptir. Bu çalışmada her iki eser karşılaştırmalı olarak ele alınacaktır. Bu karşılaştırma yapılırken önce eserlerin ortak yönleri ele alınacaktır. Bu bağlamda her iki eser; kaynakları, yöntemleri, üslûpları ve belâgat tarihindeki etkileri açısından karşılaştırılacaktır. Ardından da iki eser arasındaki farklılıklar ele alınacaktır. Bu farklıklar da; konuların tasnif ve tertibindeki farklılıklar ve muhtevadaki farklılıklar şeklinde anlatılacaktır. Muhtevadaki farklılıklar bağlamında; Miftâhu’l-‘ulûm’da yer aldığı halde Telhîsu’l-Miftâh’da yer verilmeyen meseleler ve Miftâhu’l-‘ulûm’da bulunmadığı halde Kazvînî’nin kitabında yer verdiği meseleler ele alınacaktır. Ayrıca Kazvînî’nin isimlendirme hususunda yaptığı bazı değişiklikler ile Miftâhu’l-‘ulûm’a yaptığı itirazlara da değinilecektir.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Subjects | Linguistics |
Journal Section | Turkish language, culture and literature |
Authors | |
Publication Date | December 21, 2019 |
Published in Issue | Year 2019 Issue: 17 |