Bu çalışmada afazi, disleksi, metatez, bulaşma, karıştırma gibi yerleşik dil hastalığı veya bozukluğu gibi kategoriler altında sınıflandırılamayan, bilişsel ve nörolojik kısa devrelerden kaynaklanan dil bilgisi hatalarıyla karakterize bir dil fenomeni ele alınmıştır. “Okullar başıldı.” (Şöyle olmalı: başladı/açıldı.), “İyiyim, senden nasılsın?” (Şöyle olmalı: Senden ne haber?/Sen nasılsın?), “ızak” (Şöyle olmalı: ırak/ uzak.), “tümle” (Şöyle olmalı: cümle/tümce.) gibi örneklerle tanımlanan bu fenomen, dil kullanımını etkileyen psikolojik ve nörolojik faktörlerden kaynaklanmaktadır. Araştırmada bu sözlüksel boşluk için “ikircik” terimi önerilmektedir.
Çalışmada dil, beyin ve bilinçaltı arasındaki ilişki analiz edilerek kelime ve cümle düzeylerindeki dilsel hataların altta yatan psikolojik veya nörolojik etkileriyle psikolenguistik ve nörolenguistik verilerden yararlanılarak konuşurun kelime veya cümle seçiminde kafa karışıklığı yaşadığı veya tereddüt gösterdiği ve bunun sonucunda gramer dışı yapıların ortaya çıktığı durumlar ele alınmaktadır. İkircik olarak adlandırdığımız bu dilsel sapmanın köklerinin basit kafa karışıklığı veya afazi sebebiyle değil de bilişsel kararsızlıkla ilgili olduğu tespitinden hareketle incelenen örnekler ayrı bir dil sürçmesi kategorisini temsil etmektedir. İkircik olarak adlandırdığımız bu geçersiz koşul örnekleri, hem dil bilimsel hem de bilişsel yeni araştırmalara kapı aralamaktadır.
This study addresses a linguistic phenomenon characterized by grammatical errors that cannot be classified under established categories such as aphasia, dyslexia, metathesis, contamination, or confusion, but rather stem from cognitive and neurological short circuits. The phenomenon, described through examples like “Okullar başıldı” (correct form: başladı/açıldı), “İyiyim, senden nasılsın?” (correct form: Senden ne haber?/Sen nasılsın?), “ızak” (correct form: uzak/ırak), and “tümle” (correct form: cümle/tümce), is attributed to psychological and neurological factors affecting language use. The study analyzes the relationship between language, the brain, and the subconscious, investigating linguistic errors at the word and sentence levels in light of underlying psychological or neurological influences. Drawing on psycholinguistics and neurolinguistics, it addresses cases where speakers experience confusion or hesitation in word or sentence selection, resulting in non-grammatical constructions. In the research, the term “ambivalence” (Turkish equivalent: ikircik) is suggested for this lexical gap. These invalid conditional examples, referred to as “ambivalence” (ikircik) represent a distinct category of linguistic errors and pave the way for new research in both linguistic and cognitive fields.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Subjects | Language Studies (Other) |
Journal Section | DİLBİLİM / ARAŞTIRMA MAKALELERİ |
Authors | |
Early Pub Date | August 29, 2025 |
Publication Date | August 31, 2025 |
Submission Date | May 1, 2025 |
Acceptance Date | August 2, 2025 |
Published in Issue | Year 2025 Volume: 10 Issue: 2 |
This work is licensed under a Creative Commons Attribution-NonCommercial-NoDerivatives 4.0 International License.