Halit Ziya Uşaklıgil’s writings merit recognition for his diligent efforts to comprehend the experiences of enslaved Africans. He positions these characters as the focal point of his works, as individuals with agency. Depending on his observations, he aims to capture the voices of those marginalized by slavery to recount the stories their voices conveyed. Uşaklıgil’s “Onu Beklerken” (‘Waiting for Her’, 1908) begins when a sixteen-year-old African girl is taken captive on the shores of Lake Chad and ends with her demise in the Ottoman mansion she is taken to. Uşaklıgil chooses to give voice to the enslavement experience of this African girl who is torn from her ecosystem, stripped of her identity and freedom, and thrown into an alien world; thus produces an alternative enslavement narrative without perpetuating stereotypes and prejudices commonly associated with enslaved Africans. This article aims to analyze the experiences and emotions of an individual who is enslaved and placed in the position of ‘the other’. It argues that by employing vivid imagery, symbolic elements, and lyrical language, Uşaklıgil disrupts the readers’ familiarity with the unjust practices of enslavement and prompts them to question the institution of slavery. By challenging the established values and assumptions of his time concerning slavery he appeals to the social conscience, and thus demonstrates an ethical position.
ÖZET
Halit Ziya Uşaklıgil öykü, roman ve otobiyografik yazılarında köleleştirilmiş Afrikalıların deneyimlerini anlama ve anlamlandırma çabalarıyla dikkat çeker. Köleleştirilmiş Afrikalıları merkeze yerleştirerek, özneliğe sahip karakterler olarak işler. Kendi gözlem ve tanıklıklarından yola çıkan yazar, eserlerinde köleliğin yarattığı ötekilerin seslerini duymayı ve duyurmayı, bu seslerin anlattıklarını anlamayı ve aktarmayı denemiştir. Yazarın “Onu Beklerken” (1908) adlı öyküsü, on altı yaşlarındaki Afrikalı bir kızın Çad Gölü kıyılarında esir alınmasıyla başlayıp, getirildiği Osmanlı konağında kısa süre sonra gerçekleşen ölümüyle sonlanan bir esaret yolculuğunun hikâyesidir. Yazar ekosisteminden koparılan, benliği ve özgürlüğü elinden alınan, kendini yabancı bir dünyada buluveren Afrikalı kızın esaret deneyimine ses vermeyi seçerek, köleleştirilmiş Afrikalılara ilişkin basmakalıp tipleme ve önyargılara saplanmadan, alternatif bir esaret anlatısı üretir. Bu makale esaret altına alınmış ve ‘öteki’ olarak konumlandırılmış bireyin yaşantı ve duygularını esaret, şiddet ve ötekileştirme bağlamında çözümlemeyi hedefler. Kullandığı imgeler, semboller ve lirik dil aracılığıyla Uşaklıgil’in okuru kölelik kurumunun adaletsizliğini sorgulamaya yönlendirdiğini, toplumsal vicdana seslenerek yakın geçmişin kölelik pratikleri konusunda döneminin yerleşik kabullerine itiraz ettiğini ve böylece etik bir duruş ortaya koyduğunu ileri sürer.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Subjects | Culture, Representation and Identity |
Journal Section | Research Articles |
Authors | |
Early Pub Date | December 28, 2024 |
Publication Date | December 31, 2024 |
Submission Date | August 20, 2024 |
Acceptance Date | November 20, 2024 |
Published in Issue | Year 2024 Volume: 7 Issue: 4 |
* It is important for our referees to enter their fields of expertise in detail in terms of assigning referees in the process.
* The articles sent to our journal can only be withdrawn by giving reasons during the preliminary evaluation process. It is not possible to withdraw the articles that have started the evaluation process. Thank you for your understanding and we wish you good work.